Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cengiz Dağcı

Abdulvahap Kara
8.8/10
5 Kişi
17
Okunma
5
Beğeni
1.486
Görüntülenme
Kampta durum günden güne kötüleşiyordu. Esirlere bir hafta boyunca yiyecek hiçbir şey verilmedi. Her gün yüzden fazla esir açlık, susuzluk ve hastalıklardan ölüyordu. Bir sabah meydanın köşesindeki hoparlörden yemek verileceği ilan edildi. Ayrıca yemek dağıtımı esnasında intizam bozulduğu takdirde ateş açılacağı da ikaz edildi. Kuyruğa giren esirler, sıraları geldikçe, mutfaktan verilen elli gram ekmek ve yarım litre çorbayı alıyordu. Çorbaları, konserve kutularına, kutuları olmayanlar ise şapkalanna doldurtuyorlardı. Çorbasını ve ekmeğini alan esirler, arkadaşlarına sırtını dönerek adeta bir günah işliyormuşçasına gizli gizli yiyorlardı. Biz Beraber Geçtik Bu Yolu romanından, konserve kutularının esirlerin en değerli eşyalann-dan biri olduğunu anlıyoruz. Esirler bin bir güçlükle temin ettikleri kutularını yanlarından hiçbir zaman ayırmıyorlardı. Bunun için konserve kutusuna açtıkları iki delikten geçirdikleri iple gündüzleri kemerlerine bağlıyorlar, gece ise başlarının altında korumaya alıyorlardı. Çorba, yeşil renkli bir sıvı, ekmek de taşlı, samanlı ve tuğla gibi sertti. Ama günlerce ağzına hiçbir şey koymamış olan Dağcıya bu ekmekler, o güne değin yedikleri ekmeklerin içindeki en lezzetlisi gibi geliyordu. Esirler bazen bir Alman askerinin attığı yanık sigara izmariti için kavga ediyorlardı. Bu durum bazı nöbetçi askerlerin eğlencesi haline gelmişti. Çünkü, esirler atılan sigarayı kapmak için vahşi hayvanlar gibi atılıyor, korkunç sesler ve iniltiler çıkararak birbirleriyle boğuşuyorlardı. Esirler böyle didişirken, nöbetçi askerler eğleniyorlar ve hatta bir kaçına sopa vurmaktan da geri durmuyorlardı. Kirovograd esir kampında geçen her ay bir asra bedeldi. Burada yenen bir lokma ekmek, o kadar değerliydi ki, neredeyse, dört başı mamur bayram sofrasına eşitti. Kamptaki eziyet ve sıkıntı onu o kadar sarsmıştı ki, hayata bakışını dramatik bir biçimde değiştirmişti. 0 artık kentlerin insanlar için inşa edildiğine inanmıyor, insanların da Tanrı tarafından yaratılmış olduklarından şüphe ediyordu. Kirovograd'da yalnız insanlar değil, güneşin ışığı, gecelerin karanlığı, yağan yağmur ve hatta kar bile bir başkaydı.
Yazar:
Abdulvahap Kara
Abdulvahap Kara
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 50 dk.Sayfa Sayısı: 135Basım Tarihi: 2012Yayınevi: IQ Kültür Sanat Yayıncılık
ISBN: 9789752553422Ülke: TürkiyeDil: Türkçe

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
144 syf.
·
Puan vermedi
Cengiz Dağcı’nın eserleri II.Dünya Savaşındaki Türk askerlerinin iç dünyalarını günümüze ulaştıran yegane kaynak durumundadır. (…) Onun romanlarında anlatılanlar kuru tarihi bilgiler değil o dönemi yaşayanların duygularıdır. (…) Cengiz Dağcı sadece yazdıklarıyla değil yaşadıklarıyla da Türk edebiyat tarihinin en kayda değer isimlerinden birisidir. Belki de onun yazdıkları olmasaydı biz II. Dünya Savaşında cephede ölen bir milyona yakın Türk asıllı askerden habersiz olacaktık. Abdulvahap Kara’nın bu çalışması Cengiz Dağcı’nın yaşadıklarını merkez alarak savaş yıllarındaki Türkistan Lejyonları, esir kampları, cepheler, mültecilik gibi durumları gözler önüne seriyor. Yakın Türk tarihinin gizli kalmış; pek bilinmeyen yönlerini ortaya koyuyor. Roman tadındaki bu sürükleyici eseri şiddetle tavsiye ederim.
Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasındaki Yazar : Cengiz Dağcı
Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasındaki Yazar : Cengiz DağcıAbdulvahap Kara · Ufuk Ötesi Yayınları · 200617 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Oldukça akıcı bir şekilde Cengiz Dağcı'nın ve onun vesilesiyle 2. Dünya Savaşı sırasında acı çeken Türklerin yaşadıklarını anlatıyor kitap. Ayrıca kitapta belirtilen diğer kaynakların da çok faydalı olacağını düşünüyorum. Özellikle yurtsuz bırakılıp kendi savaşın olmadığı halde iki taraf üzerinden bu savaşın parçası yapılan insanın kendine, dünyaya yabancılaşması fiziksel acıların yanında ruhen açılan yaraların da kolay kapanmadığını görmek çok acı. Cengiz Dağcı'da da ömrü boyunca bu yara kapanmamış.
Gamalı Haç İle Kızıl Yıldız Arasında Cengiz Dağcı
Gamalı Haç İle Kızıl Yıldız Arasında Cengiz DağcıAbdulvahap Kara · Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları · 201917 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar, ana hatlarıyla savaşın seyri içerisinde hangi yıl ve aylarda hangi cephede olduğunu, bir asker olarak Dağcı’nın neler gördüğünü, Rus ve Alman baskısı arasında kalan milyonların yaşadıklarını, Türkistan Lejyoneri olarak Almanlarla birlikte Ruslara karşı savaşmak zorunda kalan, başka seçeneği olmayan on binlerin yaşadığı sendromu, hem düşmana hem de vatandaşı olduğu ülkeye esir düşmenin nasıl bir psikoloji olduğunu, esaretten sonra da Stalin mezbahanesine düşmemek için çırpınanların hikâyesini anlatır kitabında.
Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasındaki Yazar : Cengiz Dağcı
Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasındaki Yazar : Cengiz DağcıAbdulvahap Kara · Ufuk Ötesi Yayınları · 200617 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.