Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2. Cilt

Cenupta Türkmen Oymakları

Ali Rıza Yalman (Yalgın)

Cenupta Türkmen Oymakları Gönderileri

Cenupta Türkmen Oymakları kitaplarını, Cenupta Türkmen Oymakları sözleri ve alıntılarını, Cenupta Türkmen Oymakları yazarlarını, Cenupta Türkmen Oymakları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aşık Behlül Ali'den
Kadir mevlam senden bir dileğim var; Oynat beni gelin ilen, kızılan, Çıksam Binboğa'ya yayla yaylasam, Suyun içsem namlı namlı karılan. Üstümüzden kalksa pusile, duman, Pınar olsun hep çayırla, çimen, Beş yüz damım olsa doldursam saman, Elli mağda doldurayım tuz ilen. Kadir mevlam, sen ak eyle yüzüm; Şu alem içinde tutsalar sözüm, Altmış oğlum olsa, atmış da kızım, Düğün tutsam davululan sazılan. Yüz altmış yerde çiftim sürülse, Yüz yetmiş şehirde harcım verilse, Göz görülmedik yere tahtın kurulsa, Sefa sürsem hem kışılan, yazılan. Üstümüzde yavru şahan seslense, Gidi cahil gönlüm görse uslansa, Beş yüz tavlam olsa; atım beslense, Yılkılarım sabun çekse, tuzulan. Der hey Behlül; amanın yolum ıradı, Yeter gayrı; hak göstereyim muradı, Yarın mahşer günü geçsem sıradı Cennet-i âlâya ersem tezilen.
Sayfa 350 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Aşık Abdullah'tan
Abdullah'ım der de; yaslıyım yaslı, El alemi gezdim görmedim mislin, Alnı altın sarılı, başı dal fesli, Aralıkta gelin kızlar kaldı mı?
Sayfa 349 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kıyafetlerinden tanınan Yörük kadınları...
Yörük kızları saçlarını "Bağ" ismi altında 40 adede kadar örer ve bunların her birine "Belik" denir. Beliklerin ucu "Saç Bağı" denilen yün veya ipliklerden örgü ile bağlanır saç bağları halis ipekten olursa "erbi" iplikten olursa "örgü" ismiyle anılır. Örgü üzerine birçok altın, gümüş, halka, ziynet ve para gibi şeyler iliştirmek adettir. Bunların ismine "saç cıncığı" denir. Saç bağları yakın zamana kadar kızların ve gelinlerin topuklarına kadar uzatılırdı. Son zamanlarda kısala kısala bel hizasına inmiş ve eski geleneksel şöhretini yalnız türkülerde bırakmıştır.
Sayfa 339 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Tecirli Türkmenlerinde kızlar, gelinler ve aşıklar..
Tercihli'de bir gelin ne kadar genç veya bir kız ne kadar yaşlı olursa olsun, giyindiği elbise, özellikle başına aldığı yağlık ve yağlığın üstüne taktığı altınlarla kız veya gelin olduğunu belli eder. Bunun için halk şairleri kırda, bayırda, çeşmede her nerede olursa olsun karşılaştıkları kadına "Kız veya gelin" diye hitap ederek türküsüne başlayabilir. Mesela: Tan yerinde bir kız indi pınara, Mavi önlüklü de kırmızı donlu, Zilifleri tel tel düşmüş yanağa, Örülmüş saçları da bağlar sekizli.
Sayfa 337 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Türkmenlerde kız, gelin, dul, yaşlı başlıkları
Yağlık: Fesin üzerine konan örtünün ismine denir. İhtiyar kadınlar bunu başlarına tamamen dolarlar. Gelinler yalnız kaşlarına asarlar ve eğri bir halde bulundururlar. Kızlar ise bu yağlığı katiyen kullanmazlar. Onun için aşirette kız ve gelin kesin olarak bellidir.
Sayfa 337 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Göşdere'de Mehmet oğlu Ali'den derleme...
Şu yalan dünyaya geldim geleli, Tas tas içtim ağuları sağ iken, Felek soyum, konalgamı bilmedi, Viran oldum, mor sünbüllü bağ iken. Aradılar, bir duldada buldular, Yaslandılar, şıvgalarım kırdılar, Yaz bahar ayında bir avray verdiler. Yandım gittim, Aladağ'da kar iken. Farımaz da deli gönül farımaz, Akar gözlerimin yaşı kurumaz şimden kelli benim hükmüm yürümez, Azil oldum, güzellere bey iken. Karac'oğlan der ki, bakın gelene, Ömrümün yarısı gitti talana, Sual eylen bizden evvel gelene, Kim var imiş, biz burada yoğ iken.
Sayfa 77 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Üçkapılı'da Döne kadından bir mani:
Kahve piştiği yerde, Pişip taştığı yerde, Ne güzeldir ne çirkin, Gönül düştüğü yerde. Ay aydın ışığı, Elinde bal kaşığı, Aç yorganı gireyim, Koynumun yakışığı.
Sayfa 76 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Türkmen ili başın Boran mı?
Ilgınca, sılgınca görünen dağlar, Yoksa Türkmen ili başın boran mı? Deli gönül kaynayıp da coşunca, Hey ağalar da coşacağım güman mı? Aşağıdan akça koyun geliyor, Bezirganlar koç yiğide gülüyor, Kitabın dediği günler oluyor, Yoksa gün döndü de ahir zaman mı? Aşağıdan akça kuğum ötünce; Katar başım mayalarım sökünce Şah'tan ferman, Türkmen ili göçünce, Daha da hey Osmanlıya aman mı? Dadaloğlu der de gördüm düşümde, Yiğde at verirler on beş yaşında, Alışkın piştovla dağlar başında, Azrail'den başkasına aman mı? Dadaloğlu bambaşka bir adamdır. Çünkü bu dakika onun şakrak ve şen ülküsü vatani bir kaygı ile titriyor, satırlarında asabi bir benliğe hakim olan şu parçası normal ve büyük bir haksızlığın soru haykırışı oluyor. Şair burada isyankar bir dil kullanıyor. Hatta en sağlam bir açıklıkla adeta meydan okuyor.
Sayfa 65 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
Bir Döğüş
Hey ağalar, hey paşalar, hey beyler ?... oğlu şerrin benden ırmadı Benim gönlüm dönüp döğüşmek ister, Ah neyleyem; Tayyaroğlu koymadı. Akşam namazı göç göçe geldi, Çarhacılar birbirine düş oldu Balıklı derede zor döğüş oldu Tayfun aldı baba oğlun bilmedi Dadaloğlu der ki; belim büküldü, Oynadı şalfesi, zırhlar söküldü, Gelin, kız kalmadı yola döküldü, Ağlaşır analar; oğul gelmedi.
Sayfa 70 - Kültür Bakanlığı YayınlarıKitabı okudu
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.