Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çevre Politikası

Ruşen Keleş

Çevre Politikası Gönderileri

Çevre Politikası kitaplarını, Çevre Politikası sözleri ve alıntılarını, Çevre Politikası yazarlarını, Çevre Politikası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yapay çevre, üretildiği zamanın toplumsal gereksinimlerine ve sosyoekonomik dizgiye göre biçimlenir. Sözgelimi, insan yerleşimlerinin parçası olan anıtlar, gecekondular, köy evleri, yollardan her biri yapay çevrenin öğeleridir.
Azgelişmiş ülkelerde ise, toprak dağılımındaki dengesizlik, küçük üreticilerin sorunlarının giderilmemesi, teknolojik yetersizlik gibi elementler tarımsal üretimin artışını engellemektedir. Açlıkla karşı karşıya kalan ülkelerin sorunu yalnızca bilimsel ve teknolojik bir sorun değildir. Aynı zamanda ekonomik, siyasal, yönetsel ve toplumsal yapıların tarihsel gelişimine ve emperyalizmle girilen ilişkilere bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Kirletmeyi, yok etmeyi ekonomik bir gereklilik olarak kabul eden bir gelişme anlayışı, günümüzde kirletme ve yok etme hakkını kabul edip fiyatlandırarak pazar ilişkilerine eklemektir.
1927 Stockholm Konferansında Hindistan başbakanı Indira Gandi tarafından söyle dile getirilmişti: "Yoksulluk ve karşılanmayan insan gereksinimleri, en önemli kirlenme biçimleri değil midir? Köylerimizde ve gecekondularımızda yaşayan kitlelere yaşamlarının kaynağında mikroplar içinde bulunurken havayı, denizleri ve akarsuları temiz tutuma zorunluluğunu nasıl anlatabiliriz? Çevreyi, yoksulluk koşuları içinde iyileştirmek olanaksızdır.
Endüstriyel tüketim toplumu doğayı ve toplumu yıkıma sürüklüyor. Sade yediğimiz yiyecekler, içtiğimiz su, soluduğumuz hava değil toplumsal yaşamda kirleniyor, tahrip oluyor. Yoksulluk, eşitsizlikler ve ayrımcılık artıyor. Şiddet toplumun her alanında yaygınlaşıyor, kadınlar daha fazla eziliyor, dünyamız yeni bir savaş sarmalına sokuluyor. Yoksulların, çiftçilerin, kendine yeten toplulukları yok sayan küreselleşme politikaları tüm ülkelere dayatılıyor.
Sayfa 334Kitabı okudu
Ekonomik ilişkiler toplumsal yaşamın tek ölçütü haline geliyor. Kar uğruna ekosistem, insan ilişkileri ve geleceğimiz ağır tehdit altında
Sayfa 334Kitabı okudu
Reklam
Toplumsa çevrenin fiziksel çevreye karşı duyarlı olması , toplumun kendi geleceği ile çevre arasındaki ortaklığı görmesi, toplumun neden sonuç ilişkilerini kavrayabilecek bilinç düzeyine erişmesiyle mümkündür.
Gecekondu adını verdiğimiz yoksulluk yuvaları, beslenme yetersizliği, yetersiz sağlık, yetersiz temizlik ve kültür koşulları iş bulma zorlukları, gösteriş niteliği ağrı basan, az gelişmiş kapitalizme özgü tüketim hastalığı, çarpık ve sağlıksız kentleşme, bu ülkedeki çevre kirlenmesine bir yoksulluk kirlenmesi özeliği katmaktadır.
Akkuyu'daki santral hakkında verilen ÇED olumlu kararına karşı açılan davada, mahkemenin talebine rağmen bakanlığın mahkemeye göndermeyerek gizli tuttuğu bir rapor, kuruluş çalışmaları süren santralin pek çok yaşamsal önemde eksikliğinin bulunduğunun altını çizmiştir.
Çevre sorunları, başta kentin ve kentlinin sorunu olarak, belediyeleri doğrudan doğruya ilgilendirir.
Reklam
Önleyici politikaların özünü, çevreye henüz zarar verilmeden, iş işten geçmeden, gelecekteki olası gelişmeler hesaba katılarak, doğal ve insan elinden çıkmış çevrenin ve canlı yaşamının zarar görmesini önlemek oluşturur.
Kadın ve doğa üzerindeki tahakkümün nedeni, ataerkil yapıdır. Kadın sorununu çözmek gibi ekolojik bunalımı önlemenin de yolu, erkek egemen anlayış ve uygulamalarla kadın ve doğa üzerinde oluşturulan her türlü baskıya son vermekten geçer.
Bilindiği gibi, hukukta yaptırım bir ceza olduğu halde, ahlakta yaptırım tepki ve kınama olmaktan öteye geçemiyor. Ahlak, insanın kendisine ve başkalarına karşı olan ödevleriyle ilgili kuralların bütünüdür. İnsanların iç dünyası, bilinci duyuncu ile ilgilidir.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.