Masalların sonsuza dek yok olduğu bir dünyayı düşünün. Tüm masal kahramanlarının unutulduğu, masal sözcüğünün dahi yok olduğu bir dünya…
Can, uykudan önce dinlediği her masalı rüyasına taşır. Kimi zaman ejderhalarla savaşan bir şövalye olur, kimi zaman koskocaman devlerle arkadaşlık kurar. Bu kez Can kendini, onu dinlediğimiz bütün masalların oluştuğu yere, Masallar Diyarı’na götüren Çiçek Ekspresi’nde bulur. Nil, Yiğit ve Narin de bu yolculukta ona eşlik eder. Pinokyo, Peter Pan, Rapunzel veya Nasreddin Hoca ile karşılaşabilecekleri bu diyarda masal kahramanları büyük bir tehlikenin içindedir. Kötülük çiçekleri, masalları değiştirerek mutsuz yeni sonlar hazırlarken Can ve arkadaşları sevgi, cesaret, merhamet ve dürüstlükle onlara karşı durmak için ellerinden geleni yapacaklar. Çünkü iyiler mutlaka kazanır!
Şimdi sende Çiçek Ekspresi ile birlikte bu yolculuğa çıkmayı kabul ediyorsan kitabın kapağını aç! Çabuk ol! Masallar Diyarı’na varmak üzereyiz!
İnanılmaz tatlı bir hikayeydi ve bir çırpıda okudum. Can ve hayal dünyası, karşılaştığı masal kahramanları, arkadaşlarıyla olan bağlılığı okunmaya değerdi. Karakterleri Can, Yiğit, Nil ve Narin'in iyilik için çabalayarak, kırmızı kötülük sarmaşıklarından ve kötülük tohumlarından kurtulmak için yapmadıkları şey kalmadı. Dünyayı iyilik güzelleştirecek ve hiçbir çocuk masalsız kalmayacak! Özgür Balpınar'ın kaleminden yine muazzam bir eser, kitaplarını şiddetle tavsiye ediyorum.