Cihad Ahkamı

Abdullah Azzam

Cihad Ahkamı Gönderileri

Cihad Ahkamı kitaplarını, Cihad Ahkamı sözleri ve alıntılarını, Cihad Ahkamı yazarlarını, Cihad Ahkamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allaha ve Rasulullaha sövenin hükmü
Allah'a veya Rasulullah (s.a.v.)'a ya da İslam dinine kim açıktan söverse (hakaret ederse) ister müslüman olsun isterse zımmi olsun tevbeye davet edilmeksizin öldürülür. Bu nedenle Âmâ isimli birisi kendisinden çocuğu olan cariyesini Peygambere sövdüğünden dolayı öldürdüğünde. Peygamberimiz kadının kanını mubah saydı, öldürene kısas uygulamadı.
Eğer İslâm'ı tebliğimiz, sadece ve sadece siyasi teşkilatlarla ve otoritelerle savaşmakla gerçekleşecekse onlarla savaşırız. Çünkü İslâm'ın insanlara ulaştırılmasıyla bizim aramızda engel teşkil etmektedirler. Eğer önümüze siyasi güçler, mal sahipleri veya kabileler geçecek olursa, bu dine girinceye ve kendilerini kurtarmakla emrolunduğumuz halklarla aramızdaki yolu açıncaya dek onları silahla karşılamaya mecbur ederiz. "Hiç bir fitne kalmayıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer kötülükten vazgeçerlerse, Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını çok iyi görür." (Enfal suresi 39)
Reklam
Cihadın Lügat ve Terim Manası...
Cihad lugatta: (cehede), (yechedu), (cehden veya cühden) kökünden gelmiştir, (cehede) fiilinin masdarı (el-cühdü) damme ile veya fetha ile olup vus'at (güç) veya takat manasına gelir. Denilmiştir ki: (el-cühdu) dammeli olduğu zaman vus'at ve takat manasına, (el-cehdu) fethalı olduğu zaman meşakkat manasına gelir. (Elceldu) fethalı olduğu zaman en son had manasına da kullanılır. Âyetle "En son hadde kadar yemin ettiler" yani "çok kuvvetli bir şekilde yemin ettiler" (el-cuhdu vel-cihadu) lûğatta: İnsanın iyi şeylere nail olması veya kötülüklerin defi için var gücüyle bütün takatini sarf etmesi manasına gelir. (Lisanül Arab, Kamus ül Muhit)
Sayfa 4 - 5
Şafiilere Göre Davetin ve Cihadın Hükmü...
Şafiilere göre: Ramli, Nihayet-ül-Muhtaç isimli kitapta (8/64) demiştir ki: "Davetin kendilerine ulaşmaması halinde Rasulullah (sav) karar verinceye kadar savaşılmaması ilmimiz dahilindedir. -Her ne kadar bazıları savaşılmasını iddia etseler dahi- Kim ki kendisine davet ulaşmayan kimseyi öldürürse günahkar olur ve diyet babında geçtiği gibi bedeli tazmin ettirilir.
Sayfa 16 - Ravza Yayınları
Savaşmanın Hükümleri...
Süleyman îbni Bureyde'den rivayet olunan bir hadiste de (Neylul Evtar 7/210) şöyle buyuruluyor: Süleyman İbni Bureyde bahasının şöyle dediğini nakleder "Rasûlullah (sav) bir orduya veya seriyyeye komutan tayin ettiği zaman özellikle komutana ve yanındaki Müslümanlara hayır tavsiye etti sonra da dedi ki: Allâh yolunda Allâh'ın adıyla gaza ediniz. Allâh'ın inkar edenlerle savaşınız. Cenk ediniz zulmetmeyiniz, ahdinize vefa gösteriniz. Ölülerin uzuvlarını keserek veya parçalayarak kötülük etmeyiniz. Çocukları öldürmeyiniz Müşriklerden düşmanlarınızla karşılaştığınızda onları şu üç şeye davet et. Bunlardan hangisine icabet ederlerse icabetlerini kabul et ve savaşma: Onları islama davet et. Eğer icabet ederlerse kabul et ve öldürme. Sonra yerlerini terk edip muhacirlerin yanına gelmelerini iste. Eğer bunu yaparlarsa muhacirlerin lehinde ve aleyhinde olan şeylerin kendilerinin de leh ve aleyhinde olacağını bildir. Eğer bundan yüz çevirirlerse Müslüman arapların başına gelenlerin kendilerinin de başına geleceğini ve Müslümanlarla beraber cihad etmedikçe ganimetlerden hiç bir şeye nail olmayacaklarını bildir, Eğer bundan da yüz çevirirlerse onlardan cizye iste eğer kabul ederlerse sende onları kabul et. Eğer bundan da yüz çevirirlerse Allâh'a sığın ve onlarla savaş." (Sahihi Müslim. Ahmet. Tirmizi)
Sayfa 15 - Ravza Yayınları
Davetin Sunulması...
Üç mezhebe göre savaşmadan önce insanların uyarılması gerektiği konusunda ulema ihtilaf etmiştir. ▪️Maliki mezhebine göre: Önceden kendilerine davet ulaşsa da ulaşmasa da uyarılmaları gerekir. Kendilerine tebliğ edilse de edilmese de uyarılmaları alel ıtlak gerekmez. Lakin uyarılmaları tercih edilir, (ve bu da cumhurun görüşüdür.) Şafii mezhebi Hanefi ve Hanbeli mezhebi, Hasan, Servi ve Leys bu görüşü zikretmişlerdir. Her bir mezhebinde delilleri vardır, İmam Malikin delili: Tebliğ edilse de edilmese de kendilerinin uyarılmalarının vucubiyeti İbni Abbas (r.a)'dan varid olan hadisle sabittir. "Rasûlullah (sav) kendilerini islama davet etmeden önce hiç bir kavimle kesinlikle savaşmamıştır. (Neylul Evtar 7/230 ) Hattab, Malikin sözünü şöyle nakleder. "Müşrikleri islama davet edinceye dek onlarla savaşmayınız." (Mevahibul Celil/Hattab 3/350) İmam Ebu Yusuf da bu görüşü açıkça benimsemiştir. Ebu Yusuf, Kitab-ul Haraç da (208) demiştir ki: "Rasûlullah (sav) bize tebliğ ettiği şeyleri kendilerine de tebliğ edinceye dek hiç bir kavimle savaşmamıştır."
Sayfa 13 - 14 / Ravza Yayınları
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.