Dünyada insanların zayıf ve zavallı durumlarından yararlanmaya kalkacak firavun yapılı insanlar hiçbir zaman eksik olmayacağına göre... Cihad ne büyük bir gerçek, ne büyük bir nimet!
Bir müslüman sadece kendi bünyesini ilgilendiren ibadetleri yerine getiriyor, etrafındaki kötülüklere karşı, zulüm ve haksızlıklara karşı susuyorsa, orada zalimler hakim demektir.
Bu dünyada bir müslüman için kafirlerin düdüğüyle yatıp kalkmak zilletinden daha büyük bir zillet olamaz. Eğer Müslümanlar olarak Allah Teala'nın hor ve hakir kıldığı ve hayvanlardan da aşağı durumdaki bir kafirin, hangi seviyede olursa olsun müslümanlara emretme mevkiinde bulunmasından içerimiz kan ağlamıyorsa, bu durum bize giran gelmiyorsa, bizi dilhûn etmiyorsa, uykularımızı kaçırmıyorsa imanımızı iyi bir kontrolden geçirmek zorundayız.
Sosyal bir açıdan baktığımızda aklımızdan çıkmaması gereken en önemli kıstas şudur; Müslümanlar üzerinde gayri müslimlerin velayet hakkı yoktur. Hiçbir kafir, müslümanlara amir olma, emretme hakkına sahip değildir. Hiçbir müslümana da böyle bir pozisyonda bulunma ruhsatı, cevazı verilmemiştir.
Gündüzleri Allah adına bir şeyler yapmak isteyenler,geceleri mutlaka Allah ile beraber olmak durumundadırlar
Dava adamı için gece dolma , gündüz ise boşalma vaktidir.Geceleri boylu boyunca uzanarak deliksiz bir uyku uyuyanın gündüze vereceği pek bir şey yoktur.