Konusu, ilerleyişini çok beğendim. Geçmişle geleceği çok güzel anlatmış yazar kitabında. Sadece kitap bir yerden sonra ana karakterlerin yataklarında geçse de buna da aşkın tutkusu derim. Ellerine sağlık yazarcım.
İçinizi ısıtıcak sımsıcak bi hikaye. Malesef kitabın seri halinde ilerlediğini bilmeyip okumuş bulundum. Umarım birbirleriyle bağlı değildir. Şimdi yazarın diğer kitaplarını okumak şart oldu. Yağız ve Mira'nın aşkı, ülkemizde malesef var olan töre kavramı ve yaşanılan olaylar çok güzel anlatılmıştı. Tek sıkıntı cümlelerin sürekli devrik devam etmesiydi.
#OKUDUMBİTTİ
#ALINTI
Tehlikelerle Örülü Geçmişini Silmeye Kararlı Bir Adam… Mükemmel Hayatı Aniden Tepetaklak Olan Genç Bir Kız… Ve Tutkunun Ateşiyle Yanan, Sürprizlerle Dolu Bir Aşk…
Yağız İlhanlı, hayatının kontrolünü elinde tutmayı seven güçlü ve gizemli bir adamdı. Ateş hattından farksız yaşamını ardında bıraktığını düşünse de, yabancı olduğu aşktan alevler bir adım uzağındaydı. Büyüleyici bir güzel tesadüfen hayatına girdiğinde ise, aralarındaki tutkulu çekime direnmek kolay olmamıştı.
Güzelliği, neşesi ve masumiyetiyle etrafındaki her erkeği büyüleyen Mira Aras, mutlu ve kusursuz bir hayat yaşıyordu. Bir bahar günü tanıştığı karizmatik yabancıyla ezberi bozulmuş, pervasızca peşinden gittiği aşk nefes alma sebebi olmuştu.
Kaçınılmaz duygular onları kuşatırken, Yağız aşkı imkânsızlığın içinde bulacaktı. Geçmişin gölgeleri mutlu olmalarına izin vermeyecek, ikisi de hoyrat bir ayrılığa esir olacaklardı. Karanlığa saklanmış sırlar aydınlandığında, bir daha gitmemek üzere geri dönen Yağız, terk ettiği kızı aynı bulabilecek miydi? Mira, özlem dolu kalbini özgür bırakabilecek, bir kez daha aşka teslim olabilecek miydi?
Aşk, bazen mis kokulu bir mevsimde çıkagelip yerleşse de kalplere; terk edilişler, hayal kırıklıkları ve özlemleri de ardından sürükler; hazan renginde hüzünlere boyardı bir fırtına misali esip dağıttığı hayatları...
Kitap okumayı çok sevmeme rağmen okurken kaç kez bırakmak istedim anlatamam. Bir olay örgüsü var evet ama günümüzden bahsederken biranda geçmişe gitmesi geçmişten bahsederken günümüze gecmesi ve bu geçişler bir paragraftan diğer paragrafa geçerken yasaniyor... İnsanın kafasını allak bullak ediyor. Çok mu zor bir kenara tarih yada ay yazmak. Konusu güzel ama kitap bittiğinde ben ne okudum dedim.
Yazarın okuduğum ilk kitabı çok sıkıcı ilerliyor. Normalde aşk kitaplarını çok severek okuyorum ama aşk kitabı diye çok fazla +18 sahneleri vardı bence gerek yoktu beğenmedim
-Bense tükenmiş durumdayım. Senin ateşine ayak uydurmak için enerji toplamam gerek.
-Sanki o ateşi ben yakıyorum her seferinde.
-Sen yaksan ne olur ki? Ben senin ateşinde yanmaya zaten gönüllüyüm.