Ey dudağımın mührü, ruhumun ak kundağı,
Dirhem diremsin, sırrında ki zulâli,
Ey metruk sandığımın, naftalinli yumağı,
Şimdi soyun heceme, sök içteki melâli...
bahtının kıblesinde saf tutarken acının ayazı
kalbinin kırıklarından sızıyordu küskün ufuklar!
hadi diyordu içindeki delişmen cümleler rüzgarı
tırnağı dipten kesilmiş soruların kıyısında kıvranıp
yeniden doğmaya, h a d i!..
kara yağız iç çekişlere koştu
bayram sabahlarına küs yanım!
sonra farkettim ki
hasretin minaresine tırmanıp tırmanıp
söküyorum ciğerimden
sardunyaların kokusunu!
şimdi umudun gözlerine mil çekip
hû hıçkırığında şiirler büyütme zamanı
ş i m d i !..