Kendi sesini duyamaz olduysa insan kim ne der diye düşünmeden yalın ayak düşmeli yollara. Dünyayı aklınla algılayamaz olduğunda tabanların değmeli toprağa, taşa, çimene, suya.
Kendi sesini duyamaz olduysa insan, kim ne der diye düşünmeden yalın ayak düşmeli yollara. Dünyayı aklınla algılayamaz olduğunda tabanların değmeli toprağa, taşa, çimene, suya.
Ben sende kendimi temize çektim, tüm eski hikâyelerimi, yangın yerine dönmüş kişisel tarihimi temize çektim. Cam kırıklarını süpürdün kalbimden, narindin çokça. Ellerin sıcacıktı, yumuşaktı, dokunduğun yeri iyileştirdin. Minik minik umutlar serpiştirip yaraların yerine, huzurlu uykulara yatırdın beni her gece. Uykunun koynunda kaybolmadan önce ellerini saçlarımda hissettim hep. Yavaş yavaş kapandı yaralar. Yeniden iyi bir insan olduğuma inandım, canı gönülden inandım. Dünyanın iyi bir yer olduğuna yeniden inandırdın beni.
"Ne oldu?" derseniz tarif edemem. Dedim ya ben resimden anlamam. Resim bende önce saydam tabakaya oradan beynime falan iletilen bir şey değil zaten. Gözümden direkt kalbime yansımıştır her zaman.