Bir çocuğu büyütürken sizde büyürsünüz,olgunlaşırsınız.21.yüzyılda dünya vatandaşı olabilmenin, dünyayı bilmenin, sorgulamanın, yeni keşifler yapabilmenin, bir problemi çözebilmenin, bakış açısını genişletebilmenin, dünyaya tersten bakabilmenin yabancı dil bilmekle doğrudan ilişkisi var.Çocuklarımızı kartvizit olarak kullanmak yerine, onlara hak ettikleri bireysel haklarını teslim etmeli ve en az bizler kadar karmaşık bir duygusal dünyaya sahip olduklarını kendimize sürekli hatırlatmalıyız.
Şimdi gelin Aristoteles’in şu özdeyişini hayırlayalım: “Biz, sürekli bir biçimde ne yapıyorsak oyuz. O hâlde mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır. “
Şu noktayı da iyi anlamamız gerekiyor: Öğretmen ne kadar iyi olursa olsun, velinin ilgili ve sorumlu olması çocuğun sağlıklı yetişmesi için ön koşuldur. Okullar çocuklara büyü yapamaz, ama anne babalar yapabilir.
Tıpkı ana dillerini edindikleri gibi çocuklarımız yabancı dilde de öncelikle bolca dinleme yapmalı; oyunlar, şarkılar ve danslarla dile etkileşimli bir biçimde maruz kalmalıdır.
21.yüzyılda dünya vatandaşı olabilmenin, dünyayı bilmenin, sorgulamanın, yeni keşifler yapabilmenin, bir problemi çözebilmenin, bakış açısını genişletebilmenin, dünyaya tersten bakabilmenin yabancı dil bilmekle doğrudan ilişkisi var.
Çocuklarımızı kartvizit olarak kullanmak yerine, onlara hak ettikleri bireysel haklarını teslim etmeli ve en az bizler kadar karmaşık bir duygusal dünyaya sahip olduklarını kendimize sürekli hatırlatmalıyız.