Çocuk Koleksiyoncusu
Sabine ThieslerSözler ve Alıntılar
Aşk, insanı açık bir arazide yakalayarak bir anda sırılsıklam eden bir yaz fırtınası gibiydi. Aşktan kaçmanın yolu yoktu ve etrafınıza yıldırımlar düşerken, elektrik akımı boğazınıza kadar gelmişken hayatta kalıp kalmayacağınız belli değildi. İnsan, korkmak ve büyülenmek arasında bocalarken bir anda dünyada tek başına kalırdı.
Sayfa 231 - Pegasus
Dışardaki dünyayla bir bağlantısı yoktu. Dış dünya onu sürekli bir şeyler yapmaya zorladığı için Alfred onu sevmiyordu . Para ödemek, gülmek, kibar olmak zorundaydı. Kimliğini göstermesi ve sorunlara cevap vermesi gerekiyordu. Başkalarının " günaydın" demelerine , onunla konuşmalarına maruz kalıyordu. Kanunlara , trafik kurallarına uymak zorundaydı.
… İnsan her şeye alışabiliyordu.
Sayfa 276 - Pegasus
Depremler de bir hafta boyunca haberlerde anlatılır ve herkes acıya ortak olurdu. Fakat sonrasında felaketzedeler depremin sonuçlarına yıllarca katlanmak zorunda kalmalarına rağmen, felaket unutulurdu..
Sayfa 277Kitabı okudu
İnsanların dert ettiği şeylere şaşırıyordu. Araba gibi değersiz bir makine çalınmasın diye kalkıp pahalı alarm sistemleri satın alıyorlardı.
Sayfa 104 - PegasusKitabı okudu
Tek başına değilken acıya dayanmak daha kolay oluyordu.
Sayfa 103 - PegasusKitabı okudu