Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çocuklarıma Mektuplar

Antonio Gramsci

Çocuklarıma Mektuplar Gönderileri

Çocuklarıma Mektuplar kitaplarını, Çocuklarıma Mektuplar sözleri ve alıntılarını, Çocuklarıma Mektuplar yazarlarını, Çocuklarıma Mektuplar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
25. Mektup, UYUKLAYAN HOMER:
''Yunan antik çağının en büyük yazarı Homeros. Latin yazarı Orazio, Homeros'un da zaman zaman ''uyukladığını'' yazıyor. Hiç kuşkusuz Wells, Homeros'la karşılaştırıldığında bir yılda en az üçyüzatmış gün uyukluyor, ama geri kalan öteki beş, ya da altı gün (şubatın yirmi dokuz çektiği yıllar) için beş gün tamamen uyanıyor, hoşa giden ve her zaman eleştiriye açık yapıtlar veriyordu.
18. Mektup, İYİ ÇALIŞMAK:
''Her şey sıkı sıkıya birbirine bağlı ve bütündür. Eğer bütünün bir tek parçası eksik ya da bütünü bozuyorsa, öz de bozulur.''
Reklam
RİKKİ-TİKKİ-TAWİ, Rudyard Kipling:
Yeryüzünde, başından kuyruğunun en uç noktasına kadar merakla dolu olan bir sansarı korkutmaktan daha güç bir şey yoktur. Aslında bütün sansarların ortak sözü şudur: ''Gez ve bul''
5. Mektup, LO ''SCURZONE'':
''Haklı olduğu halde haksız olduğunu duymak, ya da gerçekten var olan şeylere ait bir soru sorduğunda, batıl inançları varmışçasına açıkça alaya alınmak bir çocuğu nasıl kızdırır, bilirsin.''
3. Mektup, İKİ KÜÇÜK SERÇE:
''Bu serçede en çok sevdiğim şey, kendine el sürdürmemesiydi. Kanatlarını açıp öfkeyle dönüyor ve büyük bir güçle insanın elini gagalıyor. Evcilleşmişti ama araya her zaman bir sınır koyuyordu.''
2. Mektup, BÜYÜYÜNCE NE OLACAĞIM.?
''..son derece katı ve biçimleri önceden düzenlenmiş tasarılar, bir görev bilinci olduğu zaman, nasıl da katı gerçeğe çarparak parçalanıyorlar.!''
Reklam
''Ama hapiste Gramsci hiçbir zaman boyun eğmedi, yıkılmadı. Düşünmeye, okumaya, yazmaya devam etti. Ruhunun ve bilincinin büyük nimetleri onun ölümcül yalnızlığının çemberini kırdı. Böylece asla yalnızlık çekmedi. Başkalarının, ona gitgide daha fazla inananların, çocukları Delio ve Giuliano'nun hayatını yaşamaya devam etti. Bir fotoğraftan, bir mektuptan, bir sözcük ya da bir gazete ve kitaptan doğan görünmez iplikçikler onu dış dünyaya bağlıyordu; ve dış dünya onun için bir büyüden farksızdı. Böylece kendi kafası ve sevgili yakınları arasında mucizevi bir konuşma doğdu. Delio'nun dersleri ve Giuliano'nun oyunları üstüne nasıl hiçbir şey gözünden kaçmadıysa, gündelik olaylar ve haberlerden de hiçbir şey kaçırmadı. Böylece bu iç konuşmalardan, birazdan okuyacağınız bu mektuplar ve masallar doğdu. Bu mektuplar ve masallar size, Gramsci'nin yaşamındaki moral gücünün, ruh aydınlığının, bir tutukluluğun acı ve katılıklarına nasıl başeğdirdiklerini çok iyi anlatacak. Sönmez bir alev gibi ruhundan fışkırıp gelen bu enerji bize bu mektupları armağan etmiştir.'' * Giuseppe Ravegnani
''Sevgili küçük okurlarım, her devirde toplumun düşman olarak gördüğü insanlar yaşadı ve onları ya hapishaneye ya da zindanlara attılar. Bu insanlar hiç kimseye hiçbir kötülük yapmamışlardı, tersine kardeşlik ve iyilikle dolu insanlardı.'' * Giuseppe Ravegnani
''Torino ve İtalya'dan sonra Gramsci başka toprakları, başka halkları ve ulusları tanıdı. Almanya, Fransa ve Rusya'ya gitti. Rusya'da bütün yaşamının en sadık yoldaşı, iyi yürekli Giulia'yla evlendi ve gene burada ilk çocuğu Delio doğdu. Ama ikinci oğlu Giuliano'yu hiçbir zaman göremedi, onu hiç tanımadı, hiç öpemedi, hiçbir zaman çocuklarına babalık yapamadı. Çocuklarının büyüdüğünü ona kanıtlayan tek şey fotoğrafları oldu. İtalya'ya işine, özgürlük için yaptığı savaşa döndüğü zaman onu tutukladılar. Giulia'nın kızkardeşi Tania ona acılarını unutturmak için elinden geleni yaptı. Ama hapishanede geçirdiği yedi yıldan sonra, Gramsci öldü.'' * Giuseppe Ravegnani
''Gramsci ne içinde ne de dışında en küçük bir gösterişi olmadan çok sade giyinirdi. Cepleri kitaplarla, kafası fikirlerle dolu, günün ilk ışıklarına dek arkadaşlarıyla tartışarak yürürdü. Hayvanları sevmeye devam ediyordu. Bir biyografi yazarı şöyle diyordu: ''O en çok kuşları severdi, Torino'da en sevdiği yer, Avrupa otelinin karşısındaki, vitrini kuşlarla dolu küçücük dükkânın önüydü. Castello meydanından gelen güneşin ısıttığı kafeslerin içindeki bu canlı kuşlarla çok güzel hayvan mumyaları değiştiriliyordu bu dükkânda. Gramsci'nin ölü ya da canlı hayvanlara bakarken tatlı bir düşle gözlerindeki o olağanüstü insanca bakışlarını hiçbir zaman unutamam.'' * Giuseppe Ravegnani
35 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.