“Artık elmalarım yok”
“Elma yemek için dişlerim çok güçsüz” dedi çocuk.
“Dallarım kalmadı, onların üzerinde sallanamayacaksın!” dedi ağaç.
“Dallarında sallanamayacak kadar yaşlıyım,” dedi çocuk.
“Gövdem kalmadı.
Ona tırmanamayacaksın!” dedi ağaç.
“Tırmanmak için çok yorgunum!” dedi çocuk.
“Üzgünüm!” diye içini çekti ağaç.
“Keşke sana bir şeyler verebilseydim…
Ancak hiçbir şeyim kalmadı.
Ben sadece yaşlı bir kütüğüm.
Çok üzgünüm…”