Eğer dünya sistemi ile küfr sistemi aynı şeyse mantık gereği sistem karşıtı davranışların Müslümanlardan geleceğini ve dünyada küfrün gerilemesine sebep olacak hareketin müminlerin elinden çıkacağını kabul etmemiz gerekecek. Dünya sisteminin hakimiyetinden Hıristiyanlık da dahil bütün geleneksel kültürler zarar gördüğüne göre ve dünya sistemi tarafından yoksullaştırılan, sömürülen, ezilen, horlanan ve değerleri tahrip edilen yalnız Müslümanlar olmadığına göre niçin sistem karşıtı olma özelliği ve zorunluluğu Müslümanların, müminler topluluğunun payına düşüyor?...
Müslümanlığın, İslâm dininin mahsus değerleri Müslümanları ister istemez dünya sisteminin karşısına yerleştiriyor. Müslümanlar dinlerine, olan bağlılıklarını artırdıkça dünya sistemi karşısında zıtlaşmayı artıracaklar ve dünya sistemi ile bağlarını güçlendirdikçe de dinlerinden sapmayı kabullenecekler.