En Eski Cuma Mektupları - 2 kitaplarını, en eski Cuma Mektupları - 2 sözleri ve alıntılarını, en eski Cuma Mektupları - 2 yazarlarını, en eski Cuma Mektupları - 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu ülkede doğduk, bu ülkenin şartlarında yetiştik. İyi veya kötü bütün etkileri üstümüzde taşıyoruz. O halde, sudaki balık gibi kendimizi en tabiî ortamımızda hissetmemiz gerekmez mi? Ne gezer! Türkiye'de müslüman olmak insanın kendisini diken üzerinde hissetmesi için yeter de artar bile. Yalnız diken üstünde değilsiniz, bir de tepenizde Demokles'in kılıcı var. Türkiye'de inançlarını ciddiye alan, kişiliğini inançları içinde bulmaya çalışan bir Müslüman olmaya niyet ettiniz mi, sizi ne bulunduğunuz yerde bırakacaklar, ne de bir başka noktaya varmanıza göz yumacaklar.
Lâik devlet düzeni hakkında ne düşünüyorsunuz? Ne kadar ferahlatıcı bir soru! Düşünmek hakkını tanıyan biri soruyor bu soruyu herhal! Hırsızların eli kesilmeli, zânîler recmedilmeli mi? Bu sorulara vereceğiniz hiçbir cevabı muhatabınıza beğendiremeyeceksiniz..
Senin ve benim Avrupa'da, Amerika'da dostlarımız ve şemsiyelerimiz yok. İsviçre bankalarında hesabımız yok. Buna rağmen zulme boyun eğmemeye kararlıyız. Bedeli ne olursa olsun Müslümanca yaşamanın haysiyetine talibiz. Müslümanca ölmek de bu dünyada edinebileceğimiz nimetin zirve noktasıdır.
Müslüman kendi vasıflarını korumak ve kendi vasıflarına sahip çıkmak üzere savaşır. Dolayısıyla müslümanların savaşıyor olmaları için önce müslümanca bir hayatı tecrübe ediyor olmaları zorunludur. Yaşadıkları müslümanlık, yaşatmak istedikleri müslümanlık; işte müslümanların savaşıyor olmasının temeli.
Esasen dünya sevgisi ve ölüm korkusuyla kokuşmuş bir toplumda her türlü sapık eğilimin baskı kurması tabiidir. Öyle bir topluma, yabancıların hakimiyeti ise basit bir sonuç.