Halk olabilmek için yurttaş olmak gerekir, yani yerelliklerin üstünde, ülkenin ve ülkeye ait her ne varsa, hepsinin herkes tarafından sahiplenildiği bir oluşum.
Yeni bir kör döğüşünün daha içindeyiz, içerikleri serbestçe boşaltılan, sonra özel meşreplere göre ve daha da kötüsü, "ne olmadığı tadad edilerek" doldurulan kavramlar çerçevesinde sürdürülen bir sağırlar diyalogu. Diyalog aslında bir ağız alışkanlığı, aslında birbirine hiç kulak asmayan bir sürü monolog ve bu monologların kesişme
Bir toplumun cumhuriyet mi, yoksa başka birşey mi olduğunu belirlemenin en iyi araçlarında birini hem maddî üretimin bölüşümünde, hem de yaşanan hayatın kalitesini oluşturan maddî olmayan alanlarda kıstasın hak ya da imtiyaz tarafından meydana getirilmesi ortaya koymaktadır. Eğer başka bir şekilde söylemeyi denersem, imtiyazlar küresi (şahsî ilişkiler) ile haklar küresi (gayrişahsî ilişkiler) arasındaki zıtlık, cumhuriyet ile diğer siyasal oluşumlar arasındaki farkı ortaya koymaktadır. Yoksa tahtta irsî bir kralın veya "seçilmiş" bir "kralın" (devlet başkanının) olması değil.