Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyet'in Dindar Kadınları

Fatma Barbarosoğlu

Cumhuriyet'in Dindar Kadınları Gönderileri

Cumhuriyet'in Dindar Kadınları kitaplarını, Cumhuriyet'in Dindar Kadınları sözleri ve alıntılarını, Cumhuriyet'in Dindar Kadınları yazarlarını, Cumhuriyet'in Dindar Kadınları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hümeyra Ökten
"Kime ait olduğunu hatırlamadığı bir söz Hümeyra Hanım'ın hayatı boyunca şiarı olmuştur: "Söz bitti ama biz konuşmaya devam ediyoruz."
Hümeyra Ökten
"Ölçülü davranışlarından dolayı arkadaşları onun dindar bir insan olduğunu anlasalar da asistan olduğu yıllarda namaz kıldığını bilen sadece Satanik adındaki Ermeni kütüphane memurudur. Okuldaki iki kütüphaneden birinin anahtarını Hümeyra'ya vererek onun namaz kılmasına yardımcı olmaktadır Satanik. Kütüphaneye gelip de kapıyı kapalı bulanlara karşı "Aa! Hızlıca kapatınca tokmağı düşmüş olmalı." diye cevap vermektedir."
Reklam
Hümeyra Ökten
"Hz. Ayşe valideye duyduğu muhabbet sebebiyle babası kızına Hz. Ayşe'nin lakabı olan ve kırmızı yanaklı manasına gelen Hümeyra ismini koyar."
Hümeyra Ökten
"Fakat bu sohbetlerde iyi ve güzel, örnekleriyle ortaya konmakta, yetişme çağındaki kızları Hümeyra ve Fatma Züheyra için babaları bir telkinde bulunmamaktadır."
Hümeyra Ökten
"Ahbab, akraba ziyaretlerinin dışında Hümeyra Hanım'ın annesiyle birlikte gittiği yerlerden aklında kalan sinema seansları var Soğanağa semtine taşındıktan sonra umumun çok iyi diye bahsettiği filmlere Emine Mahmudiye Hanım da kızlarını götürmektedir bu yıllarda."
Reklam
Nusret Safayhi
"Abdülhay Efendi torununun hanımına boş vakit bulur bulmaz ilmihal dersi vermeye çalışır. Tırnakları ojeli olan Nusret Hanım'a oje sürmemesini değil, her abdest öncesi ojesini silip namazını kıldıktan sonra tekrar sürmesini öğütler. Çünkü ona göre aslolan namazın terk edilmemesidir."
İlginç bilgiler
"Böylelikle İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümüne kaydını yaptırır. O tarihte fakültede askerlik dersine devam mecburiyeti aranmaktadır."
Safiye İzerdem
"Kur'an öğrenmenin ve öğretmenin yasak olduğu yıllardır. Mahallelerinde her ikisi de dul bir ana ile kızı vardır. Bu iki hanım evlerinde çocuklara Kur'an öğretmeye çalışırlar. Polis sık sık eve baskın yapar. Polislerin geldiğini anlayınca evin kızı birde çocuklara ilahiler okutmaya başlar ve burada toplanıp ne yaptıklarını soran polislere mevlit okuduklarını söyler. Polisler bu defa yaşlı anneye sorar ne yaptığını. Anne Allah yolunun yolcusu olduğunu, hile ile saklamaya tenezzül edeceklerden değildir. Tok bir edayla 'Kur'an öğretiyorum' der. Polisler üzülür. "Anne" derler, "bizde emir kuluyuz" N'olur sen de kızın gibi söylesen. Biz şimdi seni nezarethaneye götürmek zorundayız." Anne pes etmez. Her defasında nezarethane ile sonuçlanacak olsa da Kur'an öğrettiğini saklamaz. Halil İbrahim Efendi kendi verdiği derslerin yanı sıra kızlarını ilim öğrenmeleri için bu ana ile kızın evine de gönderir."
Behiye Temelli
"Cevriye Hanım bütün gelinlerine hanım diye hitap etmekte, fakat paşanın hanımı Mevhibe Hanım'a Hanımefendi demektedir."
85 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.