Beden Varyasyonları

Dağ ve Filozof

Michel Serres

Dağ ve Filozof Quotes

You can find Dağ ve Filozof quotes, Dağ ve Filozof book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Cesur insan şeylerle yüzleştiğinde yumuşak olanı ortaya çıkarırken, korkak insan kaçtığında yalnızca sert olanı sunar. Duvara hücum sırasında da kaya ve sırt, biri bize diğeri dünyaya ait olmak üzere iki sert kabuk oluşturur, kabukların içine her zaman gölgelerin yumuşak, ikiyüzlü ve zeki sakinleri sığınır: Deniz salyangozu midyeye, istiridyeye ya da deniztarağına mı dönüşür? Yaranın içinde büyüyen inciyi biliyorum. Daha iyisi, sığınaklarını ardına alarak ayakta duran beden, bir zamanlar olduğu dört elli hayvanın üst kısımlarını koruyan o çatıyı hatırlar: Kabuğu iskelet gibi içselleştiren bir kaplumbağa gibidir. Dört ayaklı canlının bir eve ne kadar benzediğine ve evin bu canavarı nasıl taklit ettiğine dikkat edin: Her ikisi de yukarıdan, yanlardan, her yerden kemik, kiremit ve tuğla ile çevrilidir. Altta yumuşak kısımlar: göbek ile mutfak, kalp ve cinsel organlar ile ısıtma... bunlar sert kısımların içinde yaşar: sırt ile çatı, göğüs ile evin iskeleti, sütunlar ile bacaklar. Ayağa kalkma ile kırılgan olan açığa çıkar. Evrimimiz ve belki de tüm yaşamın evrimi bu korkulu, çekingen ve pervasız cesaretten mi - dışarıdaki şeylerin dünyasına doğru girmek, dinlenmemek, evde kalmamak; taşınmaktan mı - gelir? Doğmak, kırılgan olanı serte, sıcak olanı buza; yumuşak olanı serte ve hassas olanı şiddete maruz bırakmaktır: bilmenin anlamı budur."
Sayfa 28 - I. Bölüm: Dönüşüm / Ters Yüz Olan Beden -- Fol Yay. Çev. Zeynep Hayal ErdoğanKitabı okudu
"...rüzgârda dalgalanan bayrak gibi fora eden dağın sırtından inerken evrimin derinliklerine dört elli hayvandan bile daha derine battığımızı; deniz salyangozu, kayaya yapışmış bir midye ve deniz kabuğu gibi hâlâ tek kabuklu yumuşakçalar olduğumuzu bilmiyorduk, öğreniyoruz. Kırılgan, değerli ve yumuşak gözlerimiz, ağzımız, karın boşluğumuz, göğsümüz, göbeğimiz ve cinsel organlarımız ön tarafın yumuşaklığında rahat yaşayıp sert sırtın yüzeyinde korunur. Sanki kabuklu bir hayvanmış gibi kemikli tabanlar, çıkıntılı omuzlar, kavisli ve dik yapılı omurga; sıkı kalçalar ve zayıflıklara direnen bir duvar gibi sağlam enseyle birlikte bir yapı oluşturur. Hareket ederken sertin içinde buradalaşan yumuşak bir varlık olur."
Sayfa 26 - I. Bölüm: Dönüşüm / Ters Yüz Olan Beden -- Fol Yay. Çev. Zeynep Hayal ErdoğanKitabı okudu
Reklam
Hiç kuşkusuz zekâ yapay olarak yeniden oluşturulabilir, bunda özellikle şaşırtıcı bir şey görmüyorum ancak ten, duyumsanabilirlik, beden ne olacak? Bedenleşme en soyut bilginin olduğu kadar somut olanın da zirvesidir.
Yaranın içinde büyüyen inciyi biliyorum.
Kültür, tek başına zeka egzersizlerinin yokluğu sonucu oluşan bunaklıktan korur. Hem etkili hem de bedava olan bu son yol, gençlik dinamizmini korumanın yolu, bilinmiyor, ne şaşırtıcı değil mi? Doktor arkadaş; seni, beni, hepimizi aniden yaşamlarımızı karartacak yaşlılıkla tehdit eden bitkinlik salgınına karşı hastalarınıza ilaç olarak akıl yürütmeyle tatlandırılan okunması ağır bir sayfa yazar mısınız?
Patior, ergo sum. (Acı çekiyorum, o halde varım.) Ben her şeyden önce acının bedenimde yarattığı şeyim; ancak çok ve çok sonrasında düşündüğüm şey olurum. Ne çektiğini ve acıya katlanmak için neler yaptığını anlıyorum, sana kim olduğunu söyleyebilirim: Düşündüklerin nadiren itiraf eder, söylediklerin ise sonsuza dek yalan söyler.
Reklam
Tutkularınla, kaplanınkine benzer öfkenle, dünyevi aylaklığınla, dağ kadar gururunla, maymun açgözlülüğünle, sürünen şefkatinle, kalça sevdanla, baktığımda seni daha iyi anlıyor gibiyim. Sana içimin ateşini ve ağaç gibi yavaşlığımı gösterirsem sen de beni daha kolay anlayacaksın; mineraller, bitkiler, hayvanlar ve dünyadan oluşan dört temel doğamız aracılığıyla birbirimize ulaşmak çok daha kolay hale gelecek. Şeyli-biz başka bizlere giden yolu inşa eder, hayvanlı-biz yakında akıllanacak bizlere giden yolu aydınlatır. Bir köpeğin dişisini saf koku duyusuyla sevişi, bir ahtapotun sekiz kolunu dalgalandırması, bir ağacın rüzgarla birlikte dallarını sarmalaması gibi seviyorum ben de seni. Aşık bedenin dönüşümleri evrensel sevginin kumdan, çiçek oyunlarından ve hayvan ırklarından geçmesidir: Aşık olanlar birbirine taç takıp kendilerini bedensel mest içinde Tanrı'da bulmadan önce, şeyleri ve dünyayı arzularlar. Ancak bütün bu karışımlar döngüsünde veya dansında bir araya geldiğimiz zaman birbirimizi anlayacağız.
Pes edenlere güvenin; onlar aramızdaki en zekilerdir. Aşağı inenlere, geride bırakanlara, yapabilecek olup yapamayanlara, kayıtsızlara, yol verenlere, yoksullara ve ayrı yaşayanlara güvenin. Öte yandan yukarı çıkanlar ve kendini arzu edilene doğru çekenler, iştahlarından başka bir şey düşünmezler. Kültür, medeniyet, bilgelik, güzellik, hatta düşünce bile kendini bırakmakla başlamıştır: gevşeyen, merkezden kaçan bir kol hareketiyle. Etkin, hevesli, cesur, dinamik, istekli ve her şeyden önemlisi fazlasıyla arzulayarak başlayın. Aksi takdirde hayvan halinin başka bir biçimi olan edilgenlik yüceltilir.
"Bütün kültürler dağlarını kutsallaştırır; bunun sebebi yalnızca dağların boyu değil, aynı zamanda tırmanış esnasında kişinin elleri altındaki kayanın ete dönüşmesidir..."
Sayfa 18 - I. Bölüm: Dönüşüm / Beden, Duyuları İlişkilendirir -- Fol Yay. Çev. Zeynep Hayal ErdoğanKitabı okudu
İlk dönüşümle birlikte gençlik her türün içinden geçer, homo sapiens diğer türleri taklit ederek onları toparlar. Ancak yaşam akışının denetlenmesi insanı heykelleştirdi, sanki onu yaşlandırıp bir çeşit hayvana dönüştürdü. Yaşam boyu işleyen ölüm bizi aidiyete zorlayarak bir türe sokar, bir birliğin niteliğini yapar. Bu aidiyetin obur tutkusu alışkanlıklarımızı katılaştırır, hareketlerimizi dondurur, kemiklerin kuruluğunu esnek et ve yumuşak deriye tercih eder. Bu tutkuyu bir iskeletle temsil etmemiz bu yüzdendir. Yaşam devamlı seçenekler sunsa da, tutku bizi ahşap bir yapıya dönüştürür.
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.