Dağların Sultanı
Dursun AkçamSözler ve Alıntılar
Şu insanlar çok nankördürler, yapılan iyiliği çabuk unuturlardı.
Sayfa 90Kitabı okudu
Asker urbasını giydikten sonra bir beter oluyordu bu insanlar. "Vur" dedikleri zaman vuruyorlardı, kimsenin gözyaşına bakmadan!
Sayfa 45
Benim esin kaynağım, yaşamın içindeki insandır...
Partileri de ayrıydı. Halo Mirzo'nun partisi her zaman muhalefette kalırdı. Kaso Ağanın A. Partisi de her zaman iktidar olurdu. Darbe ile hükümet devrilende Kaso Ağa bu sefer askerin, candarmanın yanında yer alırdı, "bölücüler", "teröristler!". "kanun kaçakları" adı ile aranan köylüleri, el altından ihbar ederek candarmaya teslim ederdi.
Sayfa 20
İğrenç. Hayvanları istismar eden kim varsa iğrenç
Şu gavurun yurdunda bir kısrak at, bir kısrak eşek de yoktu. Olsa bile işini nerede görecekti. Ahır yok samanlık yok
Sayfa 69 - ArkadaşKitabı okudu
Şito, Alaman'a geldiği ilk günlerini anımsadı. Haso'nun durumu tupatip kendisine benziyordu. Şito Almanca bilmiyordu. Kürtçeden başka bir dil de bilmiyordu. Türkçeyi ilk olarak askerlikte öğrenmeye başlamıştı. Sopa zoruyla öğrendiği Türkçe sözcüklerse sayılıydı: Karavana, vazife, nöbet, sağa dön, sola dön, yat-kalk, marş marş, vatan anamızdır, Atatürk babamızdır...
Sayfa 56
Aynı konuda Sefo da uyarıyordu her fırsatta Şito'yu, "Sen sen olasın, bir kadına, bir yan gözle bakmayasın! Uçkuruna sağlam ol! İnsanın başına ne gelirse, elinden, belinden, dilinden gelir." diyordu. "Bu memlekette her şey avradın gönlü ile olur!" diyordu.
Güzel ama bir avradın gönlünün olup olmadığını nasıl anlayacaktı Şito? Kuşkusuz "Ich liebe dich!" ile
Sayfa 66