Kitaba Daka'nın anlamını merak ederek başladığımı söylemek istiyorum, biraz sözlük karıştırınca varmak, ulaşmak, devam etmek anlamlarına geldiğini öğrendim ve kitap bizi nereye ulaştıracak diyerek başladım okumaya. Okudukça adının hakkını fazlasıyla verdiğini anladım ve kitabın sonunda esaretten hürriyete varmanın huzurunu yaşadım. Tasavvuf ve felsefe karışımı bir kitap olduğu için okurken biraz kafamın karıştığını birazda zorlandığımı itiraf ediyorum. Ama sayfalar ilerledikçe olaylar ve kişiler de yerlerine oturmaya başlayınca konu netlik kazanmaya başladı.
Kitabın konusuna gelecek olursam Mahir'in esaretten kurtulup hürriyete varmasını ele alıyor. Aslında ne kadar boş yaşadığımızı anlatıyor kitap desem yeridir. Mahir paraya para demeyen zenginlerden, yediği önünde yemediği arkasında tabiri caizse, istediği yere rahatça giden, istediğini rahatça alan evli bir çocuk babası. Halid Farid ve Lamia ile yolları kesişir bir gün daha doğrusu zorla girerler Mahir'in hayatına çünkü hepsinin bir amacı var. Lamia annesi Asya ile Mahir'i kavuşturmak ister aslında Mahir'i sevdiğini bilmeden, Halid Farid doğru yolu bulmasını gözünü açmasını ister kendi canının yanmasını göze alarak. Sonunda yolunu bulur bulmasına Mahir ama dolu dolu canı acıyarak. Eeee doğru yolu bulmak kolay değil sonuçta. Sözün özü okuyun doğruyu yanlışı görün, kimseye güvenmeyin diyerek susuyorum....