Daş Yok Mu Daş
Gamze Esra GürlerDaş Yok Mu Daş Sözleri ve Alıntıları
Daş Yok Mu Daş sözleri ve alıntılarını, Daş Yok Mu Daş kitap alıntılarını, Daş Yok Mu Daş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bugün ki evlilik iletilerini görünce ablama FeyzaSu lar hakkında hak verdim
Kafaları hayli karışıktır FeyzaSu'ların. Eş dost muhabbetlerin de kurmak istedikleri yuvanın kriterlerlerinden bahseder ken beklentileri minimumda tutup vakti geldiğinde talepleri maksimuma çılarırlar. İki lafın birinde istikbaldeki beyler için, "Helal kazanan biri olsun, ahiret saadetimizi için çalışalım yeter bana" gibi cümleler kurarlar. Ama o helal süt emmiş kardeşimiz annesini alıp da kapılarını çaldığında, helal süt FeyzaSu lara kâfi gelmez. Yanında helal caramel macchiato da isterler.
Sayfa 45
Wooow
...Maaş ile ilgili bu muhabbet, öbür maaş alıncaya dek sürer ve her ay güncellenir. Biri de çıkıp demez ki "ablacım, senin maaş zaten senin yapman gereken işleri yapan kişilere gidiyor, yorulduğun yanına kâr kalıyor"
Ben çalışıyorum çocuğa bakıcı baksın=para.
Ben çalışıyorum, evi yardımcı temizlesin=para.
Ben çalışıyorum güzel giyinmem gere =para.
Ben çalışıyorum, biriken stresi atmak için sosyal faaliyetl yapmam gerek=para.
Ben çalışıyorum, hafta içi çocukları
görmüyorum, hafta sonu gezip tozmak istiyorlar=para.
E ablacım, hani sen "kendi ayaklarının üstünde durabilmek" için çekmiştin onca çileyi! Etrafında tonla protez ayak var, hala durmakta zorlanıyorsun? Sence de bu işte bir terslik yok mu?
Sayfa 29
Hayat kısa ve hemen o elbiseyi al!!
Beğendiğimiz, beğenme ihtimalimizin olduğu, hatta gözümüzün iliştiği her şeyi almak için tüm imkanlarımızı zorlamalaydık. Aksi halde içimizde ukde kalırdı. Olur ya travmatik etki bırakır, bastırılmış alışveriş dürtümüz yıllar sonra davranış bozukluklarına yol açabilirdi. Kişisel gelişimimizi(!) tamamlayamadan eksik özgüvenle ölür giderdik hafazanallah!
Bir ölme biçimi olarak kafeye gitmek
Kafe ye giden insan kaç sandalye işgal edilmiş olursa olsun yalnızdır. Kayda değer bir sohbetin, demini almış bir muhabbetin, tefekküre dokunabilmiş bir tek cümlenin çıkması imkansızdır kafelerde. Genellikle yüksek desibel de, hakim beğeninin dayattığı şarkıya benzer bir gürültü vardır ve iki dakika huzur vermez adama. İnsanın beyni ve kalbiyle kurabileceği muhtemel bağı koparıp atar.
Sayfa 98
Prensip olarak, sürekli mutlu olmaya çalışan insan sevmiyorum.
Sayfa 56
mümin sekman bunu beğenmedi! Hakan mengüçmüdür menenjitmidir o da beğenmedi
Kişisel gelişim tüccarlarının otuz altı adım da mutlu olma taktikleri bir işe yaramıyor haberiniz olsun. O kitaplar ile muhtemelen mutlu olan iki kişi vardır:Biri yayıncı biri de yazar.
Sayfa 56
sshhhshshg
İstatistikler, kadınların günlük sarfetmesi öngörülen kelime sayısının, beylerinkinden üç kat fazla olduğunu söyler. Bu oranı şaibeli buluyorum. Bence on dört katıdır!
Sayfa 85
Hhshshsh
...İşkence bitip de, şey, affedersiniz, yani düğün bitip de herkes evindeki normal hayatına geri döndükten sonra da damat bey kardeşimiz için zulüm bitmiyor. Aksine yeni başlıyor! İşinden dönmüş, yemeğini yemiş, tam bir yorgunluk çay içsek de dinlensek derken... Hanım kızımız eline rengarenk bir tepsi ile giriyor içeri ki, sanırsın kına tepsisi?
Adamcağız bardağa bağlanmış kurdeleler, çay kaşığına tutturulmuş boncuklar, şekerliğe giydirilmiş pembiş tüller arasında acaba bunlardan hangisi çay diye bakınırken, göz bebeğinin dibinde bir flash patlıyor. Klik!!.
"Evimizde ki ilk çay!".
Sayfa 73
Haklı.
Etmeyin....yaşadığımız güzel anları kaydedip paylaşmaktan, o anların tadına varmayıda hakkını vermeyi de ıskalıyoruz. Tamam, güzel anılar biriktirelim, torunlarımıza gösterecek üç beş fotoğraf olsun elimizde ama bu iş çığırından çıkmaya başladı. Geçici anları, kalıcı olsun hırsıyla dondurucuya konmuş sebzelere çevirmeyelim. Güzel yaşanmış anlar zihinlerde de kalplerde de kalıcı olacaktır zaten. Kendisi fani olan şu dünyanı içinde verilmiş hiçbir poz bakî olamaz.
Ve bana kalırsa...
Hakikaten "kıymetli" olan hiçbir şey de, başkaları ile öyle kolay kolay paylaşılmaz.
Sayfa 75
Bir takım füze atış denemeleri:))
Son olarak, uzaktan bakınca çok kitap okudukları zannedilmesine rağmen, yakından bakınca boş vakitlerinin çoğunu şal bağlama videoları izleyerek geçirdikleri düşünülür.
Sayfa 46