İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer’in 20 Ocak 1947’de TBMM’de yaptığı konuşmaya Mareşal Fevzi Çakmak bir hafta sonra gazetelerde yayımlanan bir demeçle cevap verdi. Bu demeçte adı anılmaksızın söz edilen bir milli eğitim bakanına yönelik suçlayıcı ifadeler üzerine Hasan Âli Yücel bir açık mektup yayımladı ve bu bakanın kim olduğunu sordu. Cevap Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı Kenan Öner’in Yeni Sabah gazetesinde yayımlanan köşe yazısıyla geldi: “Evet, o Maarfi Vekili sizsiniz...” Hasan Âli Yücel bu cevabın ardından Kenan Öner hakkında hakaret davası açtı.
Hasan Âli Yücel, açtığı hakaret davasındaki iddialarını DAVAM başlığıyla bir kitapta topladı. Ancak DAVAM sıradan bir hukuki belge değil, Hasan Âli Yücel’i bazı çevrelerin hedefi haline getiren ilerici niteliğini, çağdaşlaşma yolunda gerçekleştirdiği eserleri ve hümanist kişiliğini bir kere daha ortaya koyan tarihsel bir belgedir. Mahkemeye sunulan bu belgede Nâzım Hikmet, Niyazi Berkes, Behice Boran, Zeki Baştımar ve o dönemde yaşayan pek çok aydının adı geçmektedir.