Bugün kalemin ilk defa okuduğum Nicholas Sparks'ın Tek Dileğim kitabı ile geldim. Arkadaşlarım yazarın duygusal ağırlık yazdığını söylediğinde tam benlik demiştim. Evet kitap bittiğinde iyi ki okudum dedim. Kısaca size konusundan bahsedeyim.
Maggie Dowes ünlü bir seyahat fotoğrafçısıdır. Hayatı NewYork'da hayalini kurdu galeriyi işletmek ve dünyanın dört bir yanını gezerek fotoğraflamakla geçer. Otuz altı yaşında konan teşhis onu zorlu bir süreçten geçmesine sebep olur. Maalesef yakalandığı hastalıgın tedavisi çok zordur ve zamanla onun enerjisini tüketmeye başlar. İşte bu zor zamanlarında işe yeni başlayan asistanı onu geçmişine, yaşadığı güzel anılara geri götürüyor.
Hikayenin anlatımı çok güzeldi, karakterler çok iyi yazılmış romantizm, kalp kırıklığı... Okurken etkilendiğim, başarılarından dolayı alkışladığım geçmişini okurken üzüldüğüm ama en çok mutlu oldugum Maggie'nin hikayesi eminim sizide çok etkileyecek. Bazı şeyleri okurken tahmin ediyorsunuz fakat Meggie'nin halasından aldığı bir haber gerçekten çok üzdü.
Yazarın kitaplarını biliyor ve benlik diyorsanız kesin okuyun.