Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dedem Mehmet Akif

Fatih Bayhan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Torunu Selma Hanım:
Tek Parti dönemi, dedeniz İstiklal Marşı’nın yazarı, şairi ama arkasında “irticacı” diye fişlenerek hafiyeler gezdirilmiş. Polis takibine uğramış. Vefat etmiş TBMM 1. Dönem milletvekili olmasına rağmen ne TBMM’de ne de devletin herhangi bir resmî makamında cenaze töreni tertip edilmiş. Resmî erkandan cenazesine bir kişi dahi katılmamış. Adeta bir suçlu muamelesi görmüş. Bugünden bakınca bu resmî yaklaşım ailesini sindirmiş. Hepsi senelerce içe dönük yaşamışlar. Artık bunun adına baskı mı dersiniz yoksa korkutulma mı bilmiyorum.
Sayfa 116
Torunu Selma Hanım anlatıyor:
Halide Edip bir yerde “büyük bir vatansever, bu kadar inanmış olmak çok zor,” demiş onun hakkında. Halide Edip karamsarlığa kapılıp, “ Amerikan mandasına girelim” demiştir. Cenap Şahabettinin bir yazısı var, hep okurum. Orada diyor ki “ Bu millet, Balkan Savaşı’ndan, Birinci Dünya Savaşı’ndan perişan çıktı, bu savaşı kazanacağımıza asla inanmıyorum. İnansaydım kellemi dilekçe yapıp kılıcınıza sunardım,” diyor. Asla inanmıyor. Fakat dedem o zaman çıkıyor “İmanımız var” diyor... Milli Mücadele’ye katılmayı düşünmedikleri dönemde dedem şairliği bir tarafa bırakıp öne çıkıyor, Anadolu’ya gidiyor “ Şimdi susmak zamanı değil, haykırmak zamanı. İnsanları uyandırmak lazım” diyor.
Sayfa 102
Reklam
Dedem çocuklarını özlediği gibi Türkiye’yi vatanını da çok özlüyor, ama ne yapsın ? Bir yerde “gönüllü sürgün” diyorlar ama ben kırgın ve küskün gittiğini düşünüyorum. Bazı olayları hazmedemedi ve “bana bunları yapmamalıydılar” diye düşündü herhalde.
Sayfa 50
Zaman zaman inişler, sıkıntılar, dertler olur ama önemli olan onları birlikte atlatabilmek. Sevdiğin ve seni seven insanlarla birlikte…
Mehmet Akîf...
”Hiç sevmediğiniz kimlerdir ?” diye sorulduğunda “geçmişlerinin vatan hesabına on parası geçmemiş, bir damla kanı dökülmemiş, bir hizmeti sebketmemiş olduğu halde ağzını memleketin temiz kan damarlarından birine yamayarak emmekte olan tufeyliler yok mu, işte en sevmediğin bunlardır.” cevabını veriyor.
Sayfa 179
İkiyüzlülere garazdı fakat yaşı ilerledikçe “ ikiyüzlüleri artık sever oldum; çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.” diyordu.
Sayfa 198
Reklam
Allah’ın en çok sevdiği emek, zalime doğruyu söylemektir,
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.