Yalnızca gülüşümü hatırlayın. Ne bir şeyin karşılığını ödüyor, ne bir şey için kendimi feda ediyor ne de şöhret istiyorum ve bağışlayacak bir şeyim de yok. Susadım, kanımı verin de içeyim diye yalvardım size. Bir delinin susuzluğunu kendi kanından daha iyi ne giderebilir?
Gidelim o halde.” dedi. “Yıkanabileceğimiz gizli ve ıssız bir yer yok çünkü. Bu rüzgârın altın saçlarımı havalandırmasına izin vermem, ak bağrımı bu havada açmam, kutsal çıplaklığımı ifşa etmesine izin vermem ışığın.”
Senin gibiyim bende ey Gece,karanlık ve çıplak;düşlerimin ötesindeki yalazlı yolda yürürüm ve ayağımın toprağa her dokunuşunda dev bir meşe ağacı filizlenir.
Hayır Benim gibi değilsin ey Deli Çünkü hala yerde bıraktığın ayak izinin büyüklüğünü görmek için ardına bakarsın.