Bir niyet ile hayal kurmak, izanla tefekkür etmek, nezaketle mutlu olmak, bir soylu gibi acı çekmek ve sonra boşaltmak kâseyi, yarın yeniden dolsun diye.
Yalnızca gülüşümü hatırlayın. Ne bir şeyin karşılığını ödüyor, ne bir şey için kendimi feda ediyor ne de şöhret istiyorum ve bağışlayacak bir şeyim de yok. Susadım, kanımı verin de içeyim diye yalvardım size. Bir delinin susuzluğunu kendi kanından daha iyi ne giderebilir?
Gidelim o halde.” dedi. “Yıkanabileceğimiz gizli ve ıssız bir yer yok çünkü. Bu rüzgârın altın saçlarımı havalandırmasına izin vermem, ak bağrımı bu havada açmam, kutsal çıplaklığımı ifşa etmesine izin vermem ışığın.”