Deli'rium

Pınar Nurhan
1800’ün sonlarında cüzam ya da veba teşhisiyle Urla Karantina Adası’na alıkonulan bazı insanlar, öldükleri halde adada tutsak kalırlar. Suçluluk duyguları ve kefaret ödeme arzuları bu ruhları adaya tutsak ederken onları ölümle yaşam arasında bırakır. Kendini birdenbire 1800’lerin ortasında bulan Doktor Rüya Sezer adada sıkışıp kalmış bu insanlarla iki gün geçirir. Rüya Sezer günümüze geri döndüğünde kimseyi yaşadıklarına inandıramaz. Çok sayıda sinir krizi geçirir ve intihar girişimlerinin ardından Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırılır. Kapatıldığı klinikte psikiyatristi ve abisinin tavsiyeleri ile yaşadıkalrını yazmaya başlar. “…El bileğimi keserek ölüme yol açacak düzeyde bir kanama için arterlerimi kesmem gerek. Yani arteria radialis ve arteria ulnarise şöyle okkalı bir kesik atmam lazım. Bunlar tendon­larımın arkasında daha derinde yer alıyorlar. Arterlerimi ke­sebilmem için tendonlarımı da kesmiş olmam lazım. Bir bile­ğimde bunu başarabilsem bile artık iş görmeyeceği için diğer bileğimi kanlar fışkıran elimle kesemem. Tendonları kesilmiş bir bilekte ele giden tüm sinirler zarar görür ve parmaklarım hareket edemez. Bütün bunları bilmek işime yaradı mı, hayır. Diğer bileğimi kesmek için kurduğum sistem çöktü. Aslında sol bileğimde öyle başarılı olmuştum ki sağımı kesmesem de on dakika bana yetebilirdi.”
Author:
Pınar Nurhan
Pınar Nurhan
Estimated Reading Time: 5 hrs. 54 min.Page Number: 208Publication Date: June 2020Publisher: Urzeni Yayıncılık
ISBN: 9786050619010Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak

Comments and Reviews

See All
208 syf.
·
Not rated
Sevgili Pınar Nurhan hanımefendinin imzalı olarak bana armağan ettiği romanı Deli'rium bitti. Yazarımızın üçüncü kitabı. Kalemi daim olsun. Düşünen zihni dert görmesin. Deli'rium, 1800 yılların sonunda Urla' da ve Bakırköy tımarhanesinde git gel arası geçiyor. Urla nın tarihi duruşundan sık sık bahsedilirken, oralara tarihte kısa bir yolculuk yapıyorsunuz. 1800 lü yıllarda veba ve cüzzam hastaları karantinaya alınıyordu. Tahaffuzhane bu hastaların bakıldığı yer. Ve kahramanımız Rüya, boyutlar arası yolculuk misali kendini Tahaffuzhane de bulur. Ölmüş ama gidememişler, hesabı görülmemişler... Rüya'yı onlar çağırmış...Bir hesaplaşmadır devam eder. Suçluluk duygusu ölünce bile bitmiyor, kefaret öde öde yetmiyor. Ruhlar, huzur bulmuyor. Bu kitap, ölülerle konuşma kitabı. Ben sevdim, kendiyle yüzleşmek isteyen, hesabını bu dünyada görmek isteyen okusun. Birazda alıntı bırakıyım şuraya.. Bu ölüler adasında korkuya yer kalmamış anlaşılan. Öyle ya ölüler neden korkar, tekrar yaşamaktan mı yoksa? Rastlantı nedir ki, yoksa tanrıların satranç oyununda sebebini bilmediğimiz hamleleri olmasın? Herhangi bir şeye biteviye inanmanın verdiği ferahlık, insanı dirençli kılıyor. Oysa şimdi hiç bir şeye inanamıyor olmanın yarattığı kaygı içinde bitkinim. Yeniden inanmayı ne çok isterdim. Tanrıya ya da Mars'a.. Hiç farketmez.
Deli'rium
Deli'riumPınar Nurhan · Urzeni Yayıncılık · 20205 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.