You can find Oldest Demokrasinin Sosyolojisi books, oldest Demokrasinin Sosyolojisi quotes and quotes, oldest Demokrasinin Sosyolojisi authors, oldest Demokrasinin Sosyolojisi reviews and reviews on 1000Kitap.
Kant, güncel olanı sorgularken; " 'Düşünmeyin! Aklınızı kullanmayın!' diye bağırıldığını işitiyorum" diyor ve şöyle devam ediyordu: "Subay, 'Düşünme, eğitimini yap!', maliyeci: 'Düşünme, vergini öde',
din adamı: 'Düşünme, inan !' diyorlar." (Kant,
1984: 215). Oysa, Kant'a göre, insan özgür olmadıkça, yani aklını her yönüyle ve her bakımdan kitlenin önünde çekinmeden,
apaçık kullanmadıkça içinde yaşadığı toplumun, son tahlilde tarihin ilerleme kaydetmesi de mümkün değildir.
"Bir halk, her zaman anayasasını gözden geçip, düzeltme, ıslah etme hakkına sahiptir. Bir kuşak, gelecek kuşakları, kendi yasalarının hükmü altına alamaz"
Condercet
Türkiye'de, Özal'ın model olarak düşündüğü ABD'nin başkanlık sistemi örnek alınmak isteniyorsa, bu da bizim politik kültürümüz doğrultusundaki o tek adam kültü ile ilgili beklentiyi karşılamaz. Çünkü, ABD'deki başkanlık sistemi, tarihsel olarak, İngiliz kralı George lll'ün despot yönetimine, dolayısıyla iktidarın tek elde toplanmasına karşı verilmiş bir savaş sonucu oluşturulmuş ve tamamen güçler ayrımı temelinde inşa edilmiş bir politik rejim tipidir.
“Tarihte birçok konuda kıtlık çekilmiş olabilir, ama düşmanlardan yana hiç sıkıntı duyulmamıştır.Düşmanlar ve düşmanlıklar,modernlikte belli ki tüketilmeyen, tersine üretilen ender ‘doğal kaynaklar ‘ dan biridir.” ULRICH BECK
Klasik tanımında cumhuriyet, monarşinin karşıtı bir hükümet şekli anlamına gelir. Bir hükümetin monarşi karşıtı olması, o hükümetin unsuru olduğu devletin, herhangi bir kişinin, grubun mülkü addedilmemesidir. Romalı siyaset düşünürü Cicero, bu bağlamda, "cumhuriyet halka ait olandır" ("res publica res populi") şeklinde literatüre hediye ettiği tanımla; hem cumhuriyet mefhumunun (res publica) kökenindeki "herkes" anlamının içerdiği eşitliğe işaret etmiş, hem rejiminin herkesi kapsadığı ölçüde meşru görülebileceğine dair bir telakkiyi zihinlere yerleştirmiştir.
Demokrasi, demokratlar olmadan yaşama şansına sahip olmayan bir yönetim biçimidir. Öyleyse, demokratik bir yönetimin gayesi, sadece devleti demokratikleştirmekle sınırlı olamaz; toplumun da demokratikleşmesi gerekir. Toplumda da demokratik olmayan iktidar odaklarının çeşitli alanlara sızmak ve o alanlarda otokratik bir iktidar ağı yaratma olasılığı her zaman söz konusudur. Toplumu demokratikleştirmenin yolu ise, bütün toplumsal kurumları kapsayan, otokratik iktidar fırsatlarını önleyen bir zihniyeti yayma tedbirlerini almaktır.