Dengbej, kendi deneyiminin dışında başkalarının deneyimlerini de bilgiye dönüştürüp hikayesine dahil eder." Bütün usta hikaye anlatıcıları, deneyimlerinin basamaklarında sanki bir merdivenden inip çıkıyormuşçasına bir aşağı bir yukarı rahatça dolaşıp dururlar. Bir ucu yerin altında öbürü bulutların içinde kaybolan bu merdiven, bireyin yaşayabileceği en derin şokun, ölümün bile bir engel, bir sınır oluşturmadığı kolektif deneyimin imgesidir." Benjamin başka bir yerde de bu durumu çömlekçinin ürettiği çömlekte bıraktığı parmak izine benzetir. Yıllar süren çıraklık döneminden sonra işinin ustası haline gelen, her türlü inceliği öğrenen ve artık kendisi de bir dengbej olan kişinin yapması gereken ise Homeros ve eserleri konusunda önemli çalışmalar yapan ve Odysseus'un Dünyası adlı eserinde de Ilyada ve Odysseia'nın kahramanlarını irdeleyen Moses L Finley'in belirttiği gibi "Kendisinden önceki halk ozanları aracılığıyla kuşaklar boyu, aktarılarak yığılmış olan çok sayıda olayı, harmanlayarak ya da ayrıştırarak belirli bir düzende işlemek ve anlatmaktır."
Tolkien'ciğim, buraya da sızmışsın. Sızmasan eksik kalırdık :)
Masalların çoğu Hint'ten gelebilir ancak nasıl olur da bütün masallar oradan çıkar. Aynı coğrafya, aynı doğa koşulları insanları aynı düşe, aynı özleme götürmüş olabilir. J. R. R. Tolkien bu görüşe katılır "Peri masalları dilin kullanıldığı her yerde evrensel olarak bulunurlar" der ve şöyle devam eder "Dilbilimci ve arkeologların karşılaştığı tartışma benzerlerin kendiliğinden gelişen evrimi (ya da buluşu denebilir) ortak kökenlerden alınan miras ve farklı zamanlarda bir ya da birden fazla merkezden yayılma tezleri arasındadır."