"Filistin, yalnızca Filistin değildir. Çocuk generallerin Siyonistlere attıkları taşların, yalnızca taş olmadığı gibi. Bir çağrıdır Filistin; insanlığa, insan olana. Bir umuttur atılan her taş, insanlık için geleceğini arayana."
Filistin yalnızca Filistin değildir. Çocuk generallerin Siyonistlere attıkları taşların yalnızca taş olmadığı gibi. Bir çağrıdır Filistin; insanlığa insan olana. Bir umuttur atılan her taş , ınsanlık için geleceğini arayana .
İstanbul'daki gençlik örgütleri, Ortadoğu'da yaşanan ge- lişmeler üzerine, 6 Haziran 1967'de ortak bir bildiri yayınlar. "Bütün yurttaşların dikkatine!" diye başlayan bildiri şöyledir:
"Türk Yüksek Öğrenim Gençliği temsilcileri olarak, Arap-İsrail çatışmasında Arap ülkelerini desteklediğimizi açıklarız.
"Çünkü:
"İsnat edilen suç ne kadar ağır olursa olsun, zulüm ne kadar artarsa artsın, devrimci kavgamızdan asla dönmeyeceğiz.”
"Kavgamız dünya halklarının devrimci mücadelesinin bir parçasıdır. Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin bu planı da suya düşecektir. Biz devrimci yolumuzda azimle, inançla, inatla sonuna kadar yürüyeceğiz.”
"Zafer mutlaka devrimci dünya halklarınındır. Yaşasın bağımsızlık kavgamızın yılmaz militanları! Kahrolsun emperyalizm ve bütün uşakları! Yaşasın Ortadoğu Halklarının Devrimci Kurtuluş Dayanışması! Yaşasın halkımızın ve tüm dünya halklarının zafere yönelmiş devrimci mücadelesi!"
"Bugün Batılılarla birleşip kendi çıkarı uğruna memleketini satmaktan çekinmeyen bir diktatörün idaresinde, ilkçağ insanının hayat koşullarında yaşayan İranlının da kurtuluşu bizi sevindirir."
"Suçsuzluğumuz, ezilmişliğimiz kadar meşru, alın terimiz kadar kutsaldır. Tek suçumuz geri kalmış bir ülkenin çocukları olmamız ve emperyalizmin ne olduğunu bilmemizdir. Türkiye'nin gerçeklerinden haberdar olmamız ve emperyalizmin bütün dünyada tezgâhladığı oyunları bilmemiz, emperyalizme karşı mücadele etmemiz, geri kalmış
bir ülke olan Türkiye'de suçmuş gibi gösterilmek isteniyor.
Biz, dünya halklarının başbelası emperyalizme karşı çarpışan Ortadoğu halklarının haklı mücadelesini desteklemek için Filistin'e gittik. Amacımız bir taraftan Arap halklarının kurtuluşunu desteklemek, diğer taraftan Türkiyeli devrimciler olarak bize düşen görevlerin bir kısmmı yerine getirmekti.
Fakat biz, dünya halklarının dayanışmasına ve kurtuluş mücadelesinin gelişmesine emperyalizmin tahammül edemediğini biliyorduk. Çıkarlarını devam ettirmek için emperyalizmin her türlü insanlıkdışı metottan tatbik etmekten geri kalmayacağını da biliyorduk. Artık bütün Türkiye halkları da son olarak bize karşı girişilen tertip dolayısıyla emperyalizmi ve işbirlikçilerini bir kez daha tanımalı ve bilmelidirler.”
"Arap ülkelerinin zengin petrol kaynaklarına Anglo-Amerikan kapitalistleri el koymuşlardır. Birtakım gerici şeyh, kral ve prenslerle ortaklaşa sömürdükleri Arap halkları milli bilince kavuşup yeraltı zenginliklerine sahip çıkmak istediği gün, Anglo-Amerikalıların Ortadoğu'da ki çıkarlarına en büyük darbe indirilmiş olacaktır. Bu açık durum karşısında Türkiye'deki siyasi iktidar başlangıçtan itibaren savaş suçlularını lanetleyecek ve barışın kurulması için gerekli kesin tavrı alacak yerde susmuş, bu arada Arap ülkelerine ait toprakların saldırgan İsrail tarafından ahlaksızca ele geçirilmesinden sonra, seçimlerde vatandaşların oylarını almak ve sonra da kendi zevk âlemlerine dalıp, Yahudilere hizmet edip, daha çok para kazanmak için hareket etmektedirler. Büyük Türk ulusu, dünya barışını tehlikeye atan emperyalist saldırganları lanetleyen bir tarih bilincine ve milli uyanıklığa sahiptir."
Filistin, yalnızca Filistin değildir. Çocuk generallerin Siyonistlere attıkları taşların, yalnızca taş olmadığı gibi. Bir çağrıdır Filistin; insanlığa, insan olana. Bir umuttur atılan her taş, insanlık için geleceğini arayana.
Bugün Batılılarla birleşip kendi çıkarı uğruna memleketini satmaktan çekinmeyen bir diktatörün idaresinde, ilkçağ insanının hayat koşullarında yaşayan İranlının da kurtuluşu bizi de sevindirir.