Aşk benim bayramım
Aşk benim özlemim
Aşk benim sevgilim
Aşk benim müziğim
Aşk benim sevincim
Aşk benim tebessümüm
Aşk benim dayanağım
Aşk benim deliliğim
Aşk benim sakinliğim
Aşk benim doğallığım
Aşk benim salaş halim
Aşk benim hareketim
Aşk benim serbestliğim
Aşk benim özgürlüğüm
Aşk benim sarayım
Aşk benim kulübem
Aşk benim fırtınam
Aşk benim acelem
Aşk benim rahatlığım
Aşk benim sınavım
Aşk benim selamım
Aşk benim korkum
Aşk benim umudum
Aşk benim muradım
Ömür rıhtımında yürümek hissi
Bir garip duygu içine itti beni
Yokuş aşağı yola düşmek arzusu
Yerleştirdi gönlüme seyahatin zevkini
Gökyüzünde yıldızların parıltısı belirince
Gönlüme bir ışık doğdu serince
Yokluyorum gönlümü derin derin
Anlıyorum gizemini sessiz sakin
Bir çocuğun gülümsemesinde gizli masumiyet
Ah nerde bizde o saf temiz ve masum zinet
Maskeli yüzü atmaktadır maharet
Asıl o zaman olur safiyet
Tefekkür ruhuma açılırken şimdi
Halet-i ruhiyem değişiyor yeni
Yepyeni bir aleme açıyorum gözlerimi
Kaplıyor ruhumu bambaşka nevruzi
Dışarıdan yankılanıyor çocukların sesi
Odayı dolduruyor aks-i sedası
Seslere karışıyor rüzgârın uğultusu
Müjdeliyor adeta baharın gelişini
Niye doğa böyle değişken hareketli
Niye gökyüzü böyle damlalar boşaltıyor
Niye gönlüm böyle yaralı duruyor
Bütün bunlarda idrakimi zorlayan
Efsuni sırlar saklı
Değişim gelişim ve olayların görünümü
Acaba neler var perdeyi açarsak
Sonuçta bir sınır var her şeyde
Hayrette kalıyorum çünkü zihnim acize
Sendelemeden takılmadan yürümek mümkün mü
Dimdik durup düşmeden hedefe varmak haa
Beni hayli düşündürüyor acep ne olacak
Bilmece dolu hayat nasıl son bulacak
Aşk acımasız
Batıyor dikenleri
Kalbime aşkın
Yaranın en beteri
Yüreğimde gömülü
Sevdanın zalim yüzü
Hançerini saplar sineme
Aşk hanyayı konyayı gösterir bana
Ah aşk çölünde Mecnun misali dolandığım
Leylama kavuşmak için yana yakıla ağladığım
Yılgınlıkla gidilse dahi
Asla dönülmez yoldan geri
Düşünür ileri ve yükseliş safhalarını
Asla vazgeçmez yolundaki engellere rağmen
Manialar olacak elbette
Herc ü merc dolu alemde
Sabır ve sebat ehli olursan
Saadet şafakı doğacak her an
Hedef belirlersen yoluna
Ulaşacaksın hedefine meraklanma
Yeter ki mukavemet et yola revan ol
Sarıl hayata yolda kalma seferi ol
Düşlüyorum ölümsüzlüğü
Ama görüyorum ki
Bu dünyada
Hiçbir mahluk
Değil layemut
Yüzümde hüzün kamçısı
Tesellim ahiret
Gözlerim ötelerde
Ölümsüzlük iksirinde
Sermayem azıcık
Lakin Rahmetin eli açık
Karanlık dehlizlerde yorulan
Gerçek aşkı arayan
Bekanın peşinden koşan
Kalbim
Ben fenaya değil
Bekaya talip
Sıradağlar gibi çetin de olsa
Vurgunum sonsuza
Âtiye meraklı iştahım
Koşarcasına
Maziyi geride bıraktım
Kaçarcasına
Gök gürültüsü duyulunca
Oluyor yağmurun müjdecisi
Göğün gür sesi konuşunca
Başlıyor yağmur çiselemesi
Ortalık temizlendi yağmur gelince
Ciğerlere sindi toprağın kokusu
Yok oldu artık toz kümesi
Rahmet deryası birden bastırınca
Çiftçilerin yüzü güldü şimdi
Toprak bereketlendi katre katre yağmurla
Yer ve gök izdivac etti şimdi
Meyve hububat tevellüd etti topraktan
Yağmurun seyri bir başka güzel
Semanın bulutları yağmur süngeri adeta
Şimşek yıldırım işbaşında
Yağmuru izlemek meraka değer
Elleri yumuk yumuk ipince
Yüzü mini minnacık görünce
Nedensiz bakıyor ufak gözleriyle
Etrafı süzüyor masum bakışıyla
Sakin lakin değişebilir her an
Gürüldüyebilir patlamaya hazır bomba gibi
Kestiremezsin hangi durumda olacağını
Gülmek ve ağlamak bebek için iç içe
Sevgi bebeğin en büyük tesellisi desteği
Yüzünü güldürür muhabbet aşılamak
Bebeğin büyüme ve gelişmesinde
Oluşturur çekim gücünü
Severek bakmak
Şefkat ilgi yardım bebeğin olmazsa olmazı
Geleceğin güvencesidir anne babası
Bebekle haşır neşir olmaktır bebeğin dermanı
Bebeğe kol kanat gerer en büyük yardımcıları
Benim doğduğum yıllarda
Bitmek üzereydi soğuk savaş
Gebeydi dünya
Yeni bir umuta
Yeni bir bahara
Yıkılan duvarlar
Açılacaktı diyalog kapısına
Ne sıcak ne soğuk
Olmayacaktı hiçbir savaş
Heyhat ki ne heyhat
İnsanların hazırdı yine
Argümanları:menfaat
Toprak altın petrol doğalgaz
Sömürüsü dururken
Boş boş beklenir miydi
Bir de menfaatin üstüne
Irkçılık denen
Lanet şey eklenince
Savaşmamak olur muydu
Olaylar senin
Aleyhine gelişirse
Kurtuluş devranı
Yakındır sakın
Pes etme
Bir ışık bir ateş
Karanlıklardan çıkan
Gecenin inadına
Ümide göz kırpan
Her zorluk kolaylığa gebe
Sabırlı aydınlığa müjde
Bezginlik yakışır mı bize
Dua kıvılcımı tutuşur
Her daim kalbimizde
Rahmet yağmuru gelecek
Yeter ki bekle
Çorak topraklar yeşerecek
Ümit nehrinde
Arıyorum sığınacak bir liman
Bulunuyorum çaresiz bir halde
Zor oluyor kendime gelmem
Güya oluyorum deli divane
Haddi yok isteğimin emelimin
Sınırı yok hüznümün elemimin
Döndü gönlüm bir viraneye
Ama asla ümitsizlik yok
Beni güzel bir istikbal beklemekte
Hissediyorum görünüyor bir ziya
Ümitvarım sona erecek kâbuslar
Sönmeye yüz tutacak gönlümdeki bu ateş
Metanetle hayatı elde tutmak
Kendi ayaklarının üstünde durmak
Kendini vakur bir edayla
Kimseye muhtaç göstermemek
Kişiliğin temel göstergesidir kanımca
İpleri kendi eline almak
Elim hadiselerde kendini bırakmamak
Allah'tan başka kimseye boyun eğmemek
Kişiliğin vazgeçilmez esaslarıdır kendimce
Yıkılmaz hayatın dağlarına karşı
Koyvermez hemen kendini
Bilir her şeyin bir hikmeti olduğunu
Üzmez beyhude kendini
Bilir kendine çekidüzen vermeyi
Özen gösterir derli toplu olmaya
Süzer etraflıca nazarını
Ayak uydurur halet-i ruhiyesinin temposuna
İçimde bir kıpırtı var nedense
Gönlümde yalnızlığın sesi bu ne
Zaten alışmamış mıydım yalnızlığa
Kol kola değil miydim yalnızlıkla
Ruhumda biliyorum bir özlem var
Ama bilemiyorum nasıl bir şey bu
Hayalim sürüklemekte beni geçmişin tenhasına
Merak ediyor geçmiş böyle miydi diye
Sanki mavi rengine benziyorum
Çünkü kendimi durgun görüyorum
Yalnızlıkla başbaşayım her dem
Yoktur başka edecek kerem