Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Din Hayat Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler

Mustafa Kara

Din Hayat Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler Gönderileri

Din Hayat Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler kitaplarını, Din Hayat Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler sözleri ve alıntılarını, Din Hayat Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler yazarlarını, Din Hayat Sanat Açısından Tekkeler ve Zaviyeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
. İtalyan şairi Tasse şöyle diyor: "...Deviren, kırıp-döken, silip-süpüren yaman bir kasırgayı seher gibi yumuşaklaştırmak mümkün müdür? Korkunç dalgalarını kabarta kabarta yürüyen bir denizi birden sakinleştirmek kabil midir? Yıldırımı güle çevirmek imkânı var mıdır? İnsanlar ve hatta tabiat bu sorulara 'hayır, hayır' demekte tereddüt etmez değil mi? Halbuki ben kasırganın seher yeline, coşmuş denizin sevimli bir göle, yıldırımın güle inkılâb ettiğini gördüm. Türk'ten bahsediyorum. Düşmana saldırırken manasız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk, dost yanında ve silahsız kalmış düşmanın karşısında bir seher yelidir, bir an güldür. .
Sayfa 150 - Dergâh yayınları- DipnotKitabı okudu
. Kılıcı altında kıvranan azılı düşmanı -kendisine tükürünce- hissî olur diye öldürmeyen bir ruh, herhalde "Düşmanınızı öldürürken dahi güzel öldürünüz..." emrinin tesiri altındaydı. .
Sayfa 156 - Dergâh yayınlarıKitabı okudu
Reklam
. Veysel Karanî Allah'tan korktuğu ve utandığı için başını semaya kaldırmaz, daima çenesi göğsüne bitişik olarak gezerdi. .
Dergâh yayınlarıKitabı okudu
. Rabiatü'l Adeviyye secde ederken baş koyduğu yeri çamur edecek kadar ağlardı. .
Sayfa 22 - Dergâh yayınlarıKitabı okudu
. Dış için aynasıdır. Küp içinde olanı sızdırır. .
Sayfa 21 - Dergâh yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tasavvufta Şeriate Bağlılık
. Bayezid Bistamî: "Bir kimsenin havada uçacak kadar keramet sahibi olduğunu görseniz bile; emir ve nehiy karşısında, hudutlara riayet bahsinde ve şeriata tabi olma konusunda nasıl haraket ettiğini tetkik etmeden o kimseye sakın aldanmayınız." Yine o büyük veli der ki: "Havada uçan insanlara mı hayret ediyorsunuz? Leş yiyen kargalar da havada uçmakta. Su üzerinde yürüyen insanlara mı şaşıyorsunuz? Balıklar da suda yüzmekte. Önemli olan Allah'ın emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmaktır. " .
Sayfa 21 - Dergâh yayınlarıKitabı okudu
Hamdullah Suphi, yabancı bir heyete Süleymaniye'yi gezdirdikten sonra misafirler Kanunî'nin türbesini ziyaret etmek isterler. Türbenin kapalı olduğunu söylemek için bir ara çıkar yol arayan Tanrıöver, nihayet gerçeği söyler. "Bir müddet mazi ile alâkamızı kesmek istedik. Onun için türbeleri kapattık." Misafirler: "Ciddi mi söylüyorsunuz?" diye hayret ederler. Ve devamla: "Tarihi olmayan milletler, tarih huzurunda esatir ve efsane uydurarak kendilerini tatmin ederler. Sizin ise büyük bir tarihiniz var. Bu tarihi yapanların türbesini nasıl kapatıyorsunuz?" derler.
Sayfa 224 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Şiiri "Allah'ı sır ve güzellik yolundan arama", "sonsuzluğa fısıltı halinde söylenen dua" şeklinde tarif ettikten sonra bu yazı şeklinin en güzellerinin tekkelerde meydana gelebileceğini düşünmek herhalde haksızlık olmaz. İçlerindeki musikîyi bazen düz bazen nağme ile bazen de bir musikî aleti ile terennüm eden dervişler, güzeller güzelini aramaktan başka bir gaye de gütmemişlerdir. Devamlı olarak -ölüme değil- sonsuzluğa yükselten bir sarhoşlukla mest olan tekke ehli her zaman gönüldekilerini ifade ederek Allah aşkı ile yanan kalplerine adeta bir serinletici ilaç aramışlardır. Bu arayış ve ayrılık iştiyakı onların susuzluğunu daha da artırmış, kainatı ve insanları daha değişik ve orijinal bakış açılarıyla değerlendirmelerine yol açmıştır.
Sayfa 181 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Ebû Hamza el-Bağdâdî
"Hakîkî sûfînin alâmeti; zengin iken fakir, aziz iken zelil ve meşhur iken meçhûl hale gelmesidir. Sahte sûfînin alâmeti ise fakir iken zengin, zelil iken aziz ve meçhûl iken meşhur hale gelmesidir."
Sayfa 14 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.