Dine Karşı Din
Ali ŞeriatiDine Karşı Din Gönderileri
Dine Karşı Din kitaplarını, Dine Karşı Din sözleri ve alıntılarını, Dine Karşı Din yazarlarını, Dine Karşı Din yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İşte mesele bu! Sana göre din ve velayet, mutlak olarak, Ali sevgisinden ibarettir. Ben beşeriyete, insana ve tarihe hükmeden sistemlere rağmen beni adaletin ve erdemin velayeti, önderliği ve rehberliğine götürecek bir velayetin peşindeyim.
Üstün bir insan istiyorum, insanüstü değil... Zira insanüstü insan insana yaramaz. Ben kilitli bir kapıdan içeri giren, bir bakışta düşmanını hamam böceğine çeviren ve bir gecede aynı anda yedi ayrı yerde misafir olan insanı örnek alamam.
Sizin övdüğünüz Ali, kendisine İslam süsü verdiğiniz bizim Rüstem'imizdir aslında. Sizin bu Ali'niz ancak sofuların ve pehlivanların işine yarar; güreş salonları ve tekkeler için mükemmel bir sembol olur.
Bütün ilahi kanunlar, semavi kitaplar, peygamberlerin peygamberlikleri, imamların imameti, evliyaların velayeti, alimlerin gayreti, şehitlerin şehadeti; daha ötesi Allah'ın bütün kanunları, hikmeti, sünneti; kainatta insan ve cihan için koyduğu nizam; bütün felsefi ekoller, ahlak, eğitim, öğretim, hukuk, toplum, sosyoloji, uzmanların söylemleri, hülasa aklıselim silip süpürüldü ve bir kenara itildi.
İşte bundan dolayı senin dininden uzaklaştım anne!
Bu Üçüncü Dünya'da her tarafı kasıp kavuran, onların kanını içen vahşi ve sinsi bakışlı ve maymun iştahlı yağmacı Batı karşısında beni neye çağırıyorsun? Neredesiniz benim mümin babam ve mukaddes annem! Gaflet içinde boğulan siz namaz kılanların ve hatta o namazın vay haline! Hayallerinizde göklerin ilahını namaza götürüyorsunuz, amellerinizde ise yeryüzünün çağdaş putlarını ve ilahlarını hakım kılıyorsunuz. İbrahim'in döneminde, Muhammed'in yaşadığı coğrafyadaki gibi sade, dilsiz ve aciz putlar yok! Putlar, şekil değiştirdi.
Babacığım! Ben bir öğrenciyim. Eğer bir kimse benim ders kitaplarımla ve notlarımla oyun oynarsa asabım bozulur. Bu nedenle ben okumaya yaramayan bir kitabı, senin ifadenle Allah'ın kitabı dahi olsa, boş verdim ve onun yerine okumaya yarayan, sinirlerimi bozmayan kitapları tercih ettim.
Gitme, yapma, görme, bakma, söyleme, anlama, hissetme, yazma, okuma, ....me, ....ma! Şunu yapmak yok, bunu söylemek yasak... Bu ne biçim şey ki hep yasaklardan ibaret. Ben hep ''yok'' diyen değil; bana ne yapacağımı, ne okuyacağımı, ne anlayacağımı gösterecek, ''evet'' diyen bir din arıyorum.
İşte bu nedenle babacığım! Bu nedenle ben senin ''rahmine bağlı imanımı'' bıraktım ve egzistanyalist oldum. Kendimin ve toplumumun alınyazısını inşa edebileceğime inandım. Benim kaderim kendi elimde olup kendi irademe ve kendi seçimime bağlıdır. Ben, ''Annesinden felç olarak dünyaya gelen bir kimse dahi, eğer sporda şampiyon olamazsa bundan kendisi sorumludur.'' diyen Sartre'a inanıyorum. Bak, insanın ne dereceye kadar irade sahibi ve özgür olduğunu gösteriyor. Bu, materyalist ve dinsiz Sartre'ın düşüncesi; diğeri de maneviyatçı ve dindar olan senin düşüncen!...
Ama ben insani irade ve sorumluluğu yok sayan bu cebri sistemden kendimi kurtardım ve insanı kendi geleceğinin ve alınyazısının sorumlusu olarak kabul eden düşünce, öğreti ya da felsefenin; hatta inançsızlığın, keyfiliğin ve nihilizmin peşine takıldım.