Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Dini Yeniden İkameye Çağrı

Mehmet Emin Akın

Dini Yeniden İkameye Çağrı Hakkında

Dini Yeniden İkameye Çağrı konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
9/10
4 Kişi
10
Okunma
Beğeni
1.409
Görüntülenme

Hakkında

Müslümanların; batı hayranlığı ve ezilmişlik psikolojisi altında, kimliklerini yitirmeye başladıkları ve benliklerinin derinliklerinde hevaya yenilip “halis Din”den uzaklaştıkları inkâr edilemez acı bir gerçek olarak yürekleri burkmaktadır. İslam sekülerleştirilmekte ve Müslümanlar, batılı laik sistemlerin yönlendirmesiyle; Kur’an’ın ve Sünnet’in getirdiği akideden ve izzetten uzaklaşmaktalar. Modernizm’in ve liberalizm’in hiçleştirme projelerinde figüran konumuna düşürülen Müslümanlar, bilerek veya bilmeyerek “Yeniden Tanzimat” ruhunu canlandırmada tehlikeli bir rol üstelenmeye ikna edilmekteler. Müslümanların, Kur’an’ın ahlakından uzaklaşıp İslam’ı “kültürel bir gösterişçilik” ve “Millî bir din” haline getirişlerini ve İslamî değerleri saptırmalarını tartışan bu kitap, geleceğin umut kırıcı karanlığına karşı; bir “iman muhalefeti”nin yeniden “ikame” çığlığı olma niteliğini taşıyor ve Batılı değer ve yasaların İslam’ı yıkıcı kuşatmasına dikkat çekiyor.
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 31 dk.Sayfa Sayısı: 230Basım Tarihi: 2008Yayınevi: Medarik Yayınları
ISBN: 9789944340106Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 38.1
Erkek% 61.9
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Mehmet Emin Akın
Mehmet Emin AkınYazar · 10 kitap
1954 yılında Aksaray’a bağlı Ağin Köyünde bir koç katımı gününde doğmuşum. Doğduğum sene Şeyhulislam Mustafa Sabri Efendi (rh.a) Mısır’da Rabbine kavuşuyor. Babam Abdurrahim çiftçilikle uğraşırdı. Çocukluğumda koyun kuzu güttüm. Dedem Hafız Ali Raşid Efendi; Çanakkale savaşlarında Ordu İmamlığı yapmış Arapça ve Farsça şiir yazardı, onun babası Mehmet İzzet Efendî Osmanlı ulemasından ve Müderrislerinden, onun da babası es-Seyyid Battal Ferîd el-Aksaraî yine Osmanlı Ulemasından Buharî ve Müslim’in müsnidi ve aynı zamanda şairdir; Hadimî’nin talebelerindendir ve Sultan Abdulaziz’in hususi emri ile Edirne’de Müderrislik yapmıştır. Osmanlı uleması içinde Rabıta’ya reddiye yazan ilk alimlerdendir. Bu fakir ise, onların ilminden mahrum olarak yirmi yılımı (birkaç yıllık Kur’an kursu günleri müstesna) geçirdim. İlk (bir yıl geçikmeyle) ve Orta öğrenimimi Aksaray’da, Lise öğrenimimi (dört yıl) Malatya Teknik Lisesi’nde tamamladım. Bu yıllarda Hocamız (Prof. Dr.) Veli Ulutürk’ten ilk Osmanlıca Dersleri ve Epiktetus’un risalelerini okudum. Bu yıllarda Timurtaş Uçar Hoca ile tanışt??m ve İslamî tebliğde kendisinden istifade ettim. 1974-1975 döneminde MTTB Malatya Teşkilat başkanlığı yaptım. Türkiye’de Muhsin Ertuğrul’dan sonra ilke kez N. Fazıl Kısakürek’in Bir Adam Yaratmak adlı oyununu sahneye koyarak hem yönettim hem oynadım. Türkiye’deki birçok İslamî Öğrenci faaliyetlerine iştirak ettim. Üniversite öğrenimimi Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde tamamladım. (1981) Aynı üniversitede yüksek lisans öğrenimi gördüm.(1981-1983) Mısır’da Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın ileri gelen ilim ve davet adamlarıyla tanıştım. Kahire Üniversitesi bünyesinde sosyal ve kültürel faaliyetlerinde bulundum. Ömer et-Tilmisani, Cabir Rızk, Cemal Fevzi (Aslen Ankara’nın Kalaba Köyündedir) ve Seyyid Kutub’un (rh.a) eniştesi ve Emine Kutub’un kocası Kemal es-Senanirî (rh.a) Ağabeyin şehadetine kadar tecrübelerinden istifade ettim. Prof. Dr. Yusuf el-Karadavî ve Zeyneb el-Gazalî ile bu yıllarda tanıştım. el-Ezher’de Camiinde Kur’an dersleri aldım. Uzun bir süre el-Ezher Camiinde Mustafa İsmail’in Kur’an tilavetlerini dinledim. İmam eş-Şafiî Mecsidinde Kur’an tilavet eden Şeyh Abdussamed Abdulbasit’le tanıştım ve onun tilavetlerinin bir kısmında hazır bulundum. S.Arabistan'da bulunduğum yıllarda(1984-1987) Tunus Nahda Hareketi ve liderleriyle tanıştım. Raşid el-Ğannuşî ve Abdulfettah Moro ile teşrik-i mesaim oldu. Avrupa'da Afgan Mücahidleri ile ??alıştım. Hizb-i İslamî vd. İslamî hareketler arasında barış görüşmelerine ve sonuç aılnıasında katkıda bulundum. Üniversite yıllarımda Şeyh Abdulhamid Kışk (rh.a) hutbelerine ve Cuma Derslerine devam ettim. Enes İbn Malik Mescidinde Cemaatu’t-Tebliğ’in (Pakistan’daki ile farklı) davetçilerinden Şeyh İbrahim İzzet’in (rh.a) Cuma Derslerine ve hutbelerine katıldım. Mescidu’s-Salahuddin’in İmamlarından ve el-Ezher âlimlerinden Prof. Dr. Abdurreşid es-Sakr’ın derslerine ve seminerlerine katıldım. Şeyh Salah Ebu İsmail’in dersleri ve konferanslarında bulundum. Hasan el-Benna’nın talebesi ve davet arkada??ı Şeyh Madî ile tanıştım ve Mescidinde (Mescidu’t-Tevhid - Menyel) iki yıldan fazla cemaatinde bulundum. el-Cemaatu’l-İslamiyye’nin saflarında İsam el-Uryan ve Hilmi el-Cezzar dönemlerinde gönüllü çalıştım (1977-1979) Hasen Hanefi’den Modern Batı Felsefesi, Çağdaş Avrupa Felsefesi ve İslam Düşünce Tarihi ve Usulu’l-İsiğrab dersleri ve Edmund G.A. Husserl’in (fenomenoloji) felsefesini okudum. Atıf el- Irakî’den İbn Rüşd’ün ve Gazalî’nin düşüncelerini okudum. Yahya Huveydî’den ise, Genel İslam Felsefesi Dersleri ve Muhammed Abduh’un Risaletu’t-Tevhidî’ni okudum. Prof. Dr. Salah Kansuva (Kansu)dan Bilim tarihi ve Bilim felsefesi dersleri gördüm. Prof. Dr. Hilmiye Matar’dan Yunan felsefe tarihi, Yunan Mitolojisi ve Antik Çağ Felsefesi okudum. Prof. Dr. Abdulğaffar Mekkavî’den Alman felsefecilerinden; M. Heideger’in, F. Nitsche’nin, S.Kierkegard’ın, E.Kant’ın, Metafizk ve Saf Aklın Kritiğini ve F.Schiller’in felsefesini okudum. Nasr Hamid Ebu Zeyd’den Modern Arap şiiri ve nesrini okudum. Muhammed Mehran’dan Klasik ve Modern Mantık okudum. Revaku’l Etrak’ta kaldığım günlerde Atik Karaoğlu’ndan sarf ve nahiv dersleri aldım. Arapça bilgimdeki emeklerini unutamam. Ancak hiç bir zaman bir filizof olmak ve Allah’ın gönderdiği hidayeti ve rahmeti olan kitabı Kur’an’ın ve Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) mübarek Sünnetinden hiçbir şeyi önde tutmadım. Felsefeden daha çok tefsir ve hadis okudum ve bunun usulü üzerinde gayretlerimi yoğunlaştırdım ve inşaallah kalan ömrümü de Allah’ın kitabının ilmini yaymaya ve Onun kitabının daha iyi fıkhedilmesi ve Onun te’vilini ve tefsirini saptırmaya çalışan; kâfir Kadiyanîlerin ve Kuraniyyun’nun batıl akidelerini ve yorum yöntemlerini yaymak isteyenlerle mücadele edeceğime dair rabbime söz verdim. Bunda da Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Nübüvvet ilmi demek olan Sünneti ve O’nun mübarek ve temiz ashabının ve Raşid halifelerinin Sünneti üzere olmanın dünya ve ahiret saadetinin cevheri, aslı ve ilimlerin ilmi olduğunu unutmadan ve dalalet ehlinin akidesi ve Dindeki sapkınlıklarına meyil etmeden rüşd üzere bir İslamla (İnşaallah) Allah’ın huzuruna gitme yolunda rabbimin lütfuna, affına ve tevfikine muhtaç olarak Onun hüdasına ve Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) aydınlık yoluna daveti kendime şiar ve vazife edindim. Hayatın en güzelinin ve Dinin en halisinin Allah yolunda; "iliml"e, "elle" ve "dil" ile cihad olduğuna iman ederek yazıyorum. Yazmak benim için bulunamadığım meydanların zekâtını ve keffaretini vermektir. Doğruyu ve sahihi olan ilmi ve akideyi neşretmek ve batılların cümlesine savaş açmak ve küfr ile ehlinin ve şirk ile ehlinin dinlerine ve dünyalık makamlarına ve iktidarlarına iltifat etmeden ve nifak ehlinin Din saptırmalarına yüz vermeden Allah’ı tevhid etme yolunun bir “ğarîb yolcu”su olarak seyre devam ediyorum. 2003 yılında Medrese-i Yusufiyye’deki dört yıla yakın yolculuğum bitince, daha önce kısmen faaliyet göstermiş olan,Medarik Yayınları’nın kurulmasına katkıda bulundum. 2005 yılından bu yana, Türkiye’nin muhtelif illeri, ilçeleri ve yaklaşık altı yüz köye ve merkeze yönelik; gıda, kitap ve iaşe yardımı ile davet çalışmalarında bulundum. Bu köylerin birçoğuna Kur’an ve İslamî eğitime katkıda bulanacak eserler götürülmesinde bulundum. Bu köylerin birçoğuyla diyaloglarımız ve kültürel bağlarımız hâlâ devam etmektedir. Bu maksadla vesile olduğum ve olacağım hayrın ve hasen amellerimin -ki olursa- rabbimden kabulünü diliyor; fakiri hidayeti ve Sırat-ı Müstekîm üzere katına almasını ve üzerinde Müslümanların hiçbir maddî ve manevî bir hakkı olmadan salihlerden ve mağfiret edilenlerden olarak dünya yolculuğumu sona erdirmesini diliyorum. O, hamdin ne güzeline ve övgülerin ne yücesine layık ve mağfiretin en kâmiline ve rahmetlerin en genişine sahip olandır.