Dinin Doğru Anlaşılmasında 4 Temel Kaide Sözleri ve Alıntıları
Dinin Doğru Anlaşılmasında 4 Temel Kaide sözleri ve alıntılarını, Dinin Doğru Anlaşılmasında 4 Temel Kaide kitap alıntılarını, Dinin Doğru Anlaşılmasında 4 Temel Kaide en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kişi duayı hak edenin Allah (cc) olduğunu bilir, fakat dua ederken salih insanlara, şeyhlere, yatırlara dua ederse şirke girer. Velev bunu Allah'a yaklaşma gayesi ile yapsa bile. Kişinin hangi gayeyle bunu yaptığı çok önemli değildir. Çünkü Mekkeli müşrikler putlara, Allah'a yaklaşmak gayesi ile dua ettiler ama bu, onları müşrik olmaktan kurtarmadı.
Uluhiyette Allah'ı (cc) birlememizin sebebi, Rububiyette Allah'ın (cc) bir olmasından dolayıdır. Eğer yaratan, rızık veren, işleri düzenleyen Allah ise ibadette birlenilmesi gereken, kendisine dua edilmesi gereken, hâkimiyet yetkisinin kendisine verilmesi gereken de Allah'tır.
Okeye verdiği değeri Rabbine vermeyen, bir dizi kadar Rabbine hayatında yer ayırmayan, bir futbolcu veya şehvet ikonu kadar Rabbini sevmeyen biri; bunun doğal neticesi olarak ve Allah'ın adaleti gereği sapıtıyor, şirk koşuyor. Hâli bu olanı temize çıkarıp, Müslüman demek için: Bir başkası; 'Bu meseleler kapalıdır, insanlara izah etmek lazım' diyor. Yuh olsun size ve Allah'ın dışında ilah edindiğiniz nefislerinize !
İlme dayalı olmayan, ilim ile hareket etmeyen hiçbir hareket başarıya ulaşamaz. İlim bir nevi kişiye önünü gösteren kandil gibidir. İlimsiz hareket etmek ise karanlıklara doğru gitmektir.
Sayfa 32Kitabı okudu
Allah (cc) kendisinin dışında birine dua eden kimselere kafir, müşrik demiştir. Zaten Allah'ın dışında birilerine dua eden kimselerin şunu düşünmeleri gerekir; Allah'ın dışında kendisine dua edilenlerin kendilerine faydaları yokken, kendilerini hastalıktan, ölümden koruyamazken başkalarına nasıl faydaları olsun ? Eğer fayda ve zarar verebiliyorlarsa, ilk olarak kendilerine faydaları olsun, kendilerinden zararı defetsinler.
İyi niyet, yapılan kötü ameli meşru kılmaz.
Günümüzde de insanlar farklı şekillerde ve farklı sebeplerle Allah'a şirk koşuyorlar. Örneğin; demokratların, tasavvufçuların, komünistlerin, rasyonalist/akılcıların şirkleri ve sebepleri birbirinden farklıdır. Bunların şirklerinin ve nedenlerinin farklı oluşu bizi aldatmamalı, Allah'a (cc) şirk koşanlara şirkin hükümlerini uygulamaktan alıkoymamalıdır.
Müşrikler savaşa çıkacakları zaman Zatu Envat isminde bir takım ağaçları tavaf edip kılıçlarını asıyorlardı. Bu şekilde yaptıklarında savaşı kazanacaklarına, Allah'ın onlara daha fazla yardım edeceğine inanıyorlardı. Günümüzde ise insanlar gidip ağaçlara bez bağlıyor veya bazı ağaçların toprağından, yaprağından aldıklarında umdukları faydayı elde edeceklerine inanıyorlar... Bunu yaptıklarında kendilerine eş bulacaklarına, ticaretlerinin daha iyi gideceğine veya kazalardan korunacaklarına inanıyorlar. Mekkeli müşrikler ile günümüzdekilerin yaptıkları arasında hiçbir fark yoktur. Tek fark birisinin isminin Arapça, diğerinin ise Türkçe olmasıdır. Hakikat olarak ise ikisi de aynıdır.
Günümüz Kur'an hafızları çoğunluğu...
"Kendilerine Tevrat öğretildiği halde, onun gereğini yapmayanların durumu, sırtı kitap yüklü eşeğin durumu gibidir.62/Cuma, 5
Hepimiz biliriz ki, merkep yük taşıyan bir hayvandır. Taşıdığı yük iyi-kötü ne olursa olsun, onda bir değişiklik yapmaz. Eğer ilim adamının yüklenmiş olduğu ilim de, onun üzerinde değişiklik yapmıyorsa; Rabbine karşı itikadını sağlamlaştırmıyor, insanlara karşı ahlakını güzelleştirmiyorsa, demek ki onun merkepten bir farkı yoktur.
Hayır üzere kalabilmek için şerri; Tevhid üzere kalabilmek için şirki; İslam üzere kalabilmek için cahiliyeyi, ve sünnet üzere kalabilmek için bidati iyi bilmek gerekir.