Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dinler Tarihinin Meseleleri

Kürşat Demirci

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Stoacılar Polytheos'ın (çok tanrı) karşısına Spino­za'nın Natura'sına kaynaklık eden Logos'u koyarak dinin kökenini Lo­gos kavramı üzerine üretilen farklı düşüncelere bağladılar. Onlara göre, en eski zamanlardan beri insanlar tabiatın içerisinde hissettikleri bu düzenliliği (Logos) felsefileştirerek dini düşünce haline çevirmişlerdir.
Sayfa 16 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Dinlere katı bir tarihçi mantığıyla bakmanın dezavantajını dile getirerek Louis H. Jordan çalışmalar için daha geniş kapsamlı bir ifa­de olarak "Comparative Religion" tabirini teklif etmiştir... Amacı, dinleri yalnızca geriye doğru değil, aynı zamanda paralel bir şekilde yatay düzlemde de ele almayı öngörüyordu. İki veya daha fazla dini mukayese etmeyi esas alan Comparative Religion çalışmaları hermenötikin gündeme gelmesine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur.
Sayfa 11 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hegel'e göre din, insanı rahatsız edici hallerden uzaklaştıran hissi bir tecrübenin neticesidir. Tanrı, insanın kendini farketmesinin abartılmış halidir. Tanrı, yüceltilmiş insandır. Herhangi bir özel çalışma yapmamış olmakla birlikte Marx'ın dinle­re Hegel'ci diyalektik tarihi süreç perspektifinden baktığı bilinmektedir. Dini, insanın tabiattan kopuş sürecinin başlangıcı ile başlatır. Din insa­nın zayıflığını yansıtır ve afyondur. Capital'de işaret ettiği şekliyle Marx'ın dinlere bakış açısı tamamen tarihidir.
"Vedalar'da iki unsur egemendir: Tabiattaki nesnelerin canlandırılarak tanrı haline getirilmesi ve insanın bu tanrılarla girdiği ilişki biçimlerinin korkuya ve saygıya dayalı olması. Müller bu tabiat tanrıları içinde en önemli yerin güneşe verildiğini gözlemlemiştir. ... Hind-Avrupa mitoslarını çok iyi bilen Müller bütün mitosları güneşle ilişkilendirmiştir."
Sayfa 54
Spinoza'nın eleştiri mantığı onun deizme meyleden Tanrı fikriyle yakından ilişkilidir.Tabiata artistik bir şekilde tanrılık özelliği yükleyen Spinoza'ya göre ,tabiatı daha iyi anlamak için nasıl onun tarihi hakkında araştırma yapmak gerekiyorsa ,öylece Tanrı'yı anlamak için de onun tarihini yani kutsal kitabını araştırmak gerekmektedir.Kutsal kitabın tefsiri ,tabiatın tefsirinden farklı değildir:her ikisi de keşfedilmeye açıktır.
Sayfa 54 - insan yayınlarıKitabı okudu
"Oldukça açık bir üsluba sahip olan Eliade'nin inceleme alanı ibtidai topluluklardan eski Yakın doğu kültürlerine, Hint ve Çin geleneklerine kadar uzanır. Çalışma alanının genişliği gözönüne alınırsa onun mukayeseli çalışan bir dinler tarihçisi olduğunu anlamak zor olmayacaktır. Eliade'nin amacı dinlerdeki kutsal mefhumunu tespit edebilmektir; çünkü kutsal tün dini unsurları kendisine bağlayan bir üst unsurdur. Kutsalın tarih içindeki tezahürüne hierofani adını verir. Kutsalı analiz edebilmek için öncelikle hierofaninin tespit edilmesi gerekmektedir. Hierofaniler ise mitoslarda kendini gösterir; böylece Eliade kutsalın keşfine mitoslardan başlamaktadır. ... Eliade tipik bir fenomenologdur."
Sayfa 90
Reklam
Bir anlamda din "yapmak istiyorum, ama yapmamalıyım" hissinin ürettiği kurgudur.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.