Zekâsı normal ya da normalin üstünde olan çocukların; Yaş, zekâ düzeyi ve aldıkları eğitime göre okuma, yazma ve matematik öğrenmede beklenenden geride olmasıdır.
Bu çocuklar olayları ve isimleri hatırlamada zorluk, öğrenilen bilgilerin çok kolay unutulması, denge bozukluğu, bazı oyunları oynamada güçlülük (ip atlama, seksek oynama), ellerini ve parmaklarını kullanmada güçlük (ayakkabı bağcığını bağlayamama, kalemi tutmada zorlanma) gibi günlük yaşama olumsuz etki edecek birçok güçlük mevcuttur. Bu nedenle ÖÖG'li çocuk tahmin edilenden çok daha güç ve karmaşık bir tablo yaşamaktadır. Buna bağlı olarak duygusal ve sosyal sıkıntılar yaşanması doğaldır.
ÖÖG, ilk bakışta bir ya da birkaç alanı etkilemiş öğrenme sorunu gibi görünür. Ancak her çocuk için farklı düzeylerde ve farklı alt birleşenlerden oluşur. Sadece hafif düzeyde disleksi olabileceği gibi, disleksi-disgrafi-diskalkulinin birlikte olduğu daha karmaşık durumlarda görülebilir. Ayrıca DEHB ve üstün zekânın eşlik etmesi de sık görülür.
Sürecin iyi yönetilmemesi durumunda anksiyete bozukluğundan, davranış sorunlarına, tik bozukluğuna kadar birçok olumsuz durum bu tabloya eklenebilir.
Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklarda kaygı bozukluğu çok sık karşılaşılan duygusal sorundur. Bu çocuklar, okulda sürekli başarısızlık ve hayal kırıklığı yaşamaları ve beklentileri karşılamadaki yetersizlik nedeniyle sürekli stres yaşar ve hata yapmaktan korkarlar. Başarısız olma düşüncesi egemen olur. Bu durum zamanla kaygı bozukluğuna dönüşebilir. Kaçınma davranışları yani ders ve okuldan uzaklaşma görülebilir.
Bazı ÖÖG'li çocuklar sürekli bir kaygı hali yaşarlar. Kaygı sadece okulla, akademik performansla sınırlı kalmayıp, genele yayılabilir.
Kaygı bozukluğunun olması, bilişsel fonksiyonlarını baskılar ve akademik performansı olumsuz etkiler. Bu olumsuz etki çok ileri düzeyde olabilir. Çocuk başarısız olmak kaygısıyla ödev yapmaktan, ders çalışmaktan kaçar hale gelebilir. Okul ve derslerle ilgili yaşadığı endişe öğrenmesini oldukça güçleştirir.
Kaygı bozukluğu giderilmeden disleksili çocuklara olumlu yönde gelişme sağlamak güçtür. Öncelikle kaygının giderilmesi gerekir. Aksi halde eğitim planına bağlı kalarak ilerleme sağlamak mümkün olmayabilir. Çocuk psikiyatri tarafından değerlendirilmesi ve değişik terapi seçeneklerinin uygulanması gereğinde ilaç tedavisi ile kaygının giderilmesi doğru olacaktır.