Günlüğümden:
Tekke edebiyatı okumaya devam ediyorum. Kaygusuz Abdal Divanını dün tamamladım, Ümmi Sinan Divanına başladım.
Kaygusuz Baba beklediğimden biraz farklı imiş. Nedense aklımda ders kitaplarından ve antolojilerden kalma bir iki şiir vardı sadece.
Şathiyeleriyle öne çıktığı için zihnimde şeriata lakayt bir şair olarak yer etmiş. Oysa okuduğum şiirler içerik olarak diğer mutasavvıf şairlerinkinden farklı değil. Aynı kavramlar, aynı evren tasavvuru. Menkıbesi ilgi çekici. İnsanla beraber hayvana, bitkiye saygı şiirlerinde de yer bulmuş.
“Dolapname” adlı mesnevisi de hoşuma gitti. Bir ders kitabı hazırlasam örnek metin olarak alırdım. Kaygusuz Baba’nın bir başka ilgimi çeken özelliği zaman zaman yerel dilden sözcükler kullanması oldu. Hemşeri sayılırız sonuçta. O da Teke Yörüklerinden olabilir. Türkmen araştırmacılara çağrı: Kaygusuz Abdal’ın dilini çağdaş ve klasik Türkmencenin söz varlığıyla karşılaştırırlarsa ilginç verilerle karşılaşacaklar.