Yazarın Kızıl Şebeke kitabından tanıdığımız İdris Bey'in maceraları bu kitapla kaldığı yerden devam ediyor. İlk kitabı çok sevmiş, serinin devamını deyim yerindeyse dört gözle beklemiştim.
Hafiye İdris Bey, yine çözülmesi zor bir cinayeti aydınlatması için görevlendirilir. Hiçbir detayı atlamayan, gözünün önünde duran ve gerçeği görmek için daha doğrusu gözden kaçırmamak için en ince detayına kadar inen Hafiye İdris Bey, tıpkı resmin bütününe değil, fırça darbelerini inceleyen biri olarak çok zeki ve çok akıllı. Fakat okurken aklım hep Sherlock Holmes'e gidip geldi. Sanki Ayfer Kafkas değil, Arthur Conan Doyle okuyor gibiydim. Sanki daha önceden okuduğum bir kitabı tekrar ediyor gibiydim. Asla ve asla kitap kötü değil hatta kusursuz denilecek kadar başarılı yazılmış ama yukarıda belirttiğim nedenden dolayı kitap biraz canımı sıktı.Yine de okuyun. Hele hele bir Osmanlı Polisiyesi olarak biçilmiş kaftan.