Doğu ve Batı Arasında Şehir
Görgün ÖzcanSözler ve Alıntılar
Vakıf
Osmanlı şehir sisteminin, İslâm şehrini taşıdığı nihai zirveyi işaretlemesi açısından bu detayı çok önemlidir. Bir kurum olarak vakıflarla şehir hayatının, sosyal, ekonomik ve fiziki olarak iç içe geçmesi ile şekillenen bu orijinal sistem, İslâm'ın temel bir değeri olarak feragat ve hayırseverlik duygularının teşvikiyle ayakta dururken, rantiye ekonomisinin yarattığı ekonomik, sosyal ve politik yozlaşmanın da sınırlı kalmasını sağlamıştır.
Sayfa 102 - Yeditepe Yayınevi, 1. Baskı Eylül 2018Kitabı okudu
Şehir ve Ekonomi
Marx'ın bu açıklama biçimi, ekonomiyi oluşturan üretim araçları ve üretim biçimlerinin hayatın tüm diğer alanlarını belirlediği, ahlak, din, metafizik, kültür ve ideolojinin maddi tabanının, ekonominin yansıması olduğu fikrine dayanır. İlginç olan ise şehir kuramları altında örneklerini verdiğimiz diğer düşünürlerin de, Marks'ta olduğu gibi ekonomiyi merkezi unsur olarak teorilerinde kullanmış olmalarıdır. Bu benzerlik Batı düşüncesinin hayata, insana, tüm ilişki biçimlerine ve toplumların değişimine bakışındaki temel paradigmanın bir yansıması olarak görülmelidir.
Sayfa 28 - Yeditepe Yayınevi, 1. Baskı Eylül 2018Kitabı okudu
Şehirler, kalabalık ve örgütlü bir nüfusun, uzmanlaşma ve iş bölümü içinde organik ilişkiler kurarak genelde tarım dışı faaliyetler yürüttüğü, görece sınırlı bir alana sahip mekânsal yerleşim birimleridir.
Sayfa 33 - Yeditepe Yayınevi, 1. Baskı Eylül 2018Kitabı okudu
Özgürlük
bir Alman atasözü "şehir havası insanı özgür kılar" diyor.
Sayfa 14 - Yeditepe Yayınevi, 1 Baskı Eylül 2018Kitabı okudu
Farabi
"Hayrın efdâli ve kemalin alası şehirden uzak olan topluluk merkezlerinde değil şehirlerin sınırları içerisinde elde edilir. Hayır nasıl arzu ve irade ile elde edilirse, kötülük de arzu ve irade ile elde edilir. Bir şehrin sınırları içerisindeki yardımlaşmanın, kötü amaçlara doğru yönelmesi de mümkündür. Fakat sakinlerinin ancak saadete ermek maksadıyla yardımlaştıkları şehir, fazıl bir şehir olur."
Sayfa 72 - Yeditepe Yayınevi, 1. Baskı Eylül 2018Kitabı okudu
Kırsal alanlar veya köyler üretim araçları olarak toprak mülkiyetinin ve tarımsal iş gücünün bulunduğu mekanlardır. Şehirler ise ticaret veya endüstrileşme yoluyla sermaye birikiminin gerçekleştiği yerdir.
Sayfa 20 - Yeditepe Yayınevi, 1. Baskı Eylül 2018Kitabı okudu
Mumford bu etkileşimi şöyle anlatır:
"Böylece kaba kuvvete dayalı baskı ve zorlamanın tek başına üstesinden gelemeyeceği şeyi, büyü ve ritüelin tek başına başaramayacağı şeyi, ikisi birlikte, büyümekte olan kasabanın içinde bir karşılıklı anlayış ve işbirliği içinde daha önce hayal bile edilememiş bir ölçekte başardılar. Köyün mütevazi temelleri toprağın içine kök salmıştı; fakat kent köyün değerlerini tersine çevirdi ve temelleri cennete yerleştirerek köylünün evrenini ters yüz etti. Bütün gözler artık göğe çevrilmişti. Ezeli, ebedi ve sonsuz olana, her şeyi bilen ve her şeye gücü yetene iman, binlerce yıl boyunca insani varoluşun imkanlarını yüceltme de başarılı oldu."
Sayfa 54 - Yeditepe Yayınevi, 1. Baskı Eylül 2018Kitabı okudu