Mollanur Vahidov-Sultan Galiyev

Doğunun Büyük Devrimcileri

Hakan Reyhan

Doğunun Büyük Devrimcileri Posts

You can find Doğunun Büyük Devrimcileri books, Doğunun Büyük Devrimcileri quotes and quotes, Doğunun Büyük Devrimcileri authors, Doğunun Büyük Devrimcileri reviews and reviews on 1000Kitap.
340 syf.
·
Not rated
Mazlumların Uğultusu: Sultan-Galiyev
Attilâ İlhan'ın o meşhur şiirini biliyorsunuzdur ama yine de hatırlatayım; galiyef yoldaş ne olacak avrasyada hala mazlumların uğultusu kısa bozkır atlarının nallarından gizli kıvılcımlar ki etrafa saçılıyor azadlık mermileridir çekirdekleri çelik cehennem gibi sıcak Bana bir şimşek çak! O hakikaten Mazlumların Uğultusu idi. Onların feryadı
Doğunun Büyük Devrimcileri
Doğunun Büyük DevrimcileriHakan Reyhan · Alter Yayınları · 201016 okunma
Türkçüler de yetmişlerdeki yoğun soğuk savaş politizasyonunun getirdiği gözükaralık döneminden kalma antientelektüalist tavırlarını kısmen bir kenara atarak kendi özgün Türkçü kaynaklarına dönmeye başladılar. Yetmişlerin entelektüel körlüğü yok edilince Türkçü milat, Atsız sınırlarını aşarak Mustafa Kemal’lere, Ziya Gökalp’lere, Yusuf Akçura’lara kadar uzandı. Bu arada ulusal solcular, Türkçülüğü de barındıran komünist Sultan Galiyev’i çoktan keşfetmişlerdi bile. Türkçüler, Türkçülükte bir adım daha ileri gidince karşılarında Galiyev’i ve sosyalistler buldular. Sosyalistler için de aynı durum söz konusu oldu: kendi öz sosyalist kaynaklarına indiklerinde Türk Ocağıyla ve Türkçülerle karşılaştılar.
Reklam
Türkçüler için, günah keçisi Sovyetler Birliği dağılmıştı ama “vatanın bölünmez bütünlüğü” hala tehlikedeydi. Solcular da Sovyetler Birliği’nin içindeki milyonlarca mazlum Türk’ü daha yeni keşfediyorlardı. Çok kısa bir zamanda bu Türklerle ilgilenmenin sadece ve sadece faşistlikten kaynaklanmadığını anladılar.
Sultan Galiyev, serbest bırakıldığı 1923 yılından sonra gerçek tutsaklığı yaşamaya başladı. Sürekli gözetim altındaydı. Galiyev, samimi olarak Sovyetlere ihanet ettiğini düşünmüyordu. Saflyane bir şekilde ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu, Stalin’in gerçeği er geç anlayacağını düşünüyordu. Etrafında dönen tertipleri görmezlikten geliyordu.
Jose Carlos Maria Tegui, "milli taleplerle bütünleşmemişse sosyalizmimiz ne Perulu ne de sosyalist olur" diyor ve Galiyevciliğin Asya kültürü üzerine inşa etmeye çalıştıkları sosyalizm gibi, İnka hareketi öncü teorisyenlerinden Frantz Panon’un düşünce ve pratiğindeki benzerlik Sultan Galiyev’den etkilenmiş olabileceğini düşündürmektedir.
Sultan Galiyev, Doğu toplumlarının sosyo-ekonomik ve kültürel şartlarında örgütlülük içinde geliştirmiş olduğu sosyalist devrim stratejileriyle mazlum milletlerin özgürleşme hareketlerine önemli bir teorik/pratik dayanak oluşturmuştur. Galiyev ve Galiyevci hareket, özellikle, İkinci Dünya Savaşı sonrası gelişen “üçüncü dünyacı” sol/milliyetçi
Reklam
Galiyev, sömürge koşullarında, ulusalcı hareketlerin aslında sosyalist hareketler olduğunu düşünmektedir. “...Müslüman halklar proleter halklardır. Örneğin, İngiliz ya da Fransız proleteriyle, Afganistan yahut Fas proleterleri arasında büyük bir ekonomik fark vardır. Dolayısıyla denilebilir ki, Müslüman ülkelerdeki ulusal kurtuluş hareketleri sosyalist bir nitelik taşır...” Bu yüzden Galiyev, Komintern’e karşı “proleter milletler”in oluşturduğu “Sömürgeler Entemasyonali”nin kurulması için çalışmıştır. Galiyev’e göre bu birlikteliğin dinamosunu da Avrasya coğrafyasında kurulacak “Sosyalist Turan Birliği” oluşturacaktı.
Ho Şi Min, Fransız Komünist Partisinin yardımıyla, Galiyev'in "Sömürgeler Enternasyonali"ne benzer biçimde "Sömürge Halkları Birliği"ni kurmuştur. Ho Şi Min, Milli Kurtuluş Savaşımız, Ho Şi Min'in metropol işçileri ve sömürge halkları değerlendirmesi de Sultan Galiyev'in görüşlerine oldukça benzemekteydi. Ho, 25 Mayıs 1922'de
KUTV'da Sultan Galiyev, Turar Rıskılov, Neriman Nerimanov, Galimcan İbrahimov, Ahmet Baytursun, Feyzullah Hocayev, Mir Yakup Dulakov, Hintli Roy, Hollandalı Sneevliet, İranlı Sultanzade gibi anti sömürgeci/milli komünistler hocalık yapıyorlardı. 1921 yılında Moskova'da açılan ve ilk yıllarında Sultan Galiyev'in rektörlüğünü yaptığı KUTV'da Karl Renner ve Otto Bauer'in öncülük ettikleri Avusturya Marksistlerinin "kültürel özerklik" tezleri de ağırlıklı ders olarak işlenmekteydi. Avusturya Marsistleri, Avrupa'da milli Marksizmin öncülüğünü yaptılar. Tıpkı Galiyevcilerin Asya'da yaptıkları gibi.
Galiyev’de Batı işçi hareketlerine karşı da bir güvensizlik vardır.“...Batı Avrupa işçileri henüz Batı burjuvazisinin gırtlağına sarılmak durumunda değiller. Henüz, İngiliz işçileri kendi Çerçilerinin gırtlağına sarılarak 'yeter, bizim ve Doğu halklarının kanını bunca içtiniz’ diyemiyor. Batı proleteryasının sahte sosyalizm peşinde koştuğunu, II. Enternasyonal’in sahte sosyalizm liderlerinin peşinde koştuğunu görüyoruz. Sebep nedir? Yoldaşlar, sebep budur: Doğu’nun istismarına, sömürge mülklerinin uluslararası emperyalizm tarafından istismar edilişine, belki de kendi iradesi dışında, ama Batı Avrupa işçi sınıfı da dolaylı yoldan iştirak etmektedir. Batı işçileri, kendi burjuvazisine bu veya diğer bir ekonomik içerikli talep ileri sürdüğünde, buıjuvazi her defasında bu ekonomik talepleri yerine getirmektedir; zira bu talepleri yerine getirmek için gerekli potansiyele sahiptir; çünkü bu buıjuvazinin elinde bitmez tükenmez kaynaklar bulunmaktadır ki, (yalnız kendi işçilerinin değil, hem de sömürgelerin işçileri üzerindeki efendi konumunu devam ettirmek için) gereken taze kanı bu kaynaklardan devamlı olarak sömürmektedir.”
260 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.