Dört Türk Büyüğü Üzerine

Yücel Hacaloğlu

Dört Türk Büyüğü Üzerine Quotes

You can find Dört Türk Büyüğü Üzerine quotes, Dört Türk Büyüğü Üzerine book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Mete Han / Motun / Boğatır
Türk tarihinin en büyük devletini kurmuş ve Orta Asya’ya hâkim olmuş bir topluluktur. En büyük hükümdarı da Mete olarak biliyoruz. Mete yanlış okunmuş ve yanlış yerleşmiş. Mete adı verilmiş, doğmuş, yaşamış ve ölmüş birçok insanımız var. Asıl adı “Boğatır”dır. Bugünkü söylenişi ile “Bahadır”dır. Kısaltılmış olarak “Batur” diye de söylenebilir. Bu büyük bir hükümdardır.Bununla ilgili Çinliler özel bir araştırma yapmışlar. Mete’nin hayatına dair bilgiler o kadar özel ki. Çin yıllıklarının nasıl meydana geldiğini biliyoruz. Raporlardan oluşuyor. Burada raporlar söz konusu değil. Bir destan anlatılıyor. Böyle olunca Çinliler gidip bu hükümdarın hayatı hakkında araştırma yapmışlar. Bu destanımsı olaylar Oğuz Kağan destanına aynen yansımıştır. Oğuz Kağan Destanı’nı, Hun katmanını bu oluşturmaktadır. Mete’nin hayat ve faaliyetleri oluşturmaktadır. Mete, zamanın kötü idarecisine karşı çıkmıştır. O kötü idareci de babasıdır. Babası olması bir şeyi değiştirmez. Kötü idareyi değiştirmek hakkıdır. Türk milletinin lehine değiştirmiştir.Mete, M.Ö. 209 - 174 yıllara arasında uzun bir dönemde hükmetmiştir. Orta Asya’da Türk siyasi birliğini kurmuştur Hun hâkimiyeti altında. Bunu Çin İmparatoriçesine yazdığı bir mektupta “Yay gerebilen, ok atabilen kavimleri bir aile gibi birleştirdim. Şimdi onlar Hun oldu.’ demiştir.
“Türk Dünyası” tabirini ilk defa kullanan Turan Hoca’dır. Turan Hoca’dan önce kullanılmamıştır. “Türklük Âlemi” veya “Türk Âlemi” gibi tabirler Hüseyinzade Ali Bey ve başka Türkçüler tarafından daha evvel kullanılmıştır. Ama “Türk Dünyası” tabiri ilk defa kurum anlamında Turan Hoca tarafından kurulmuştur.
Reklam
2010’dan sonra artık güçlenmiş bir Rusya ile karşı karşıyayız. Rusya Şangay İşbirliği Örgütü’nden ayrı olarak bir de Avrasya Ekonomik Birliği’ni kurdu ve eski Sovyetler Birliği topraklarında etkinliğini hissettirmeye başladı. Maalesef Kırım’ı ilhak etti. Bu da ona büyük bir psikolojik üstünlük kazandırdı bölgede. Rusya’da artık tekrar denklemin içerisine girdi. Yalnız günümüze geldiğimizde artık görüyoruz ki Amerika kendini zannettiği gibi dünyada tek oyuncu değil. Rusya ve Çin de büyük oyuncular. Bölge ülkeleri de artık kendi sözlerini söyleyebilecek kapasiteye erişmiş söz sahipleridir. Ayrıca bizim gibi, İran gibi, Hindistan gibi bölgesel oyuncular da bölgede önemli güçler ama bölge kendi kişiliğini büyük ölçüde bulmuş durumda.
İkinci Haçlı Seferi’nde Batı Dünyası Anadolu’yu Türklerle dopdolu olarak görüyorlar. Mükemmel bir vatan savunması yaptığını görüyorlar. Türk ülkesi anlamında Anadolu’ya Türkiye diyorlar. Bunlar böyle devam ediyor ama ne Selçuklular ne de Osmanlılar Türkiye adını kullanmıyor.
Şimdi görüyorum ‘Galip Erdem Mektuplar’ isimli kitabı önümde duruyor. O’nun köşesinin adı da ‘Mektuplar’ idi. Gazetedeki yazılarından itibaren O’nu ısrarla takip etmeye başladık. Gazetelerde yazıyor ama devamlı da yazmıyor. Sık sık yazıları kesiliyor. Bir gazetede yazmaya başlıyor seviniyoruz ve bir süre sonra bakıyoruz ki yazıları kesilmiş. Bir ilan ve duyuru da yapılmıyor. ‘Acaba niye kesilmiş? Herhalde patronun hoşuna gitmemiş onun için yazıları kesilmiştir.’ diye düşünüyoruz. Çünkü onun herhangi bir gazetede ilk defa yazmaya başladığı zaman onun bir ilkesi vardı. Daha ilk yazısında ‘Belki inandığım her şeyi yazamayacağım ama inanmadığım hiçbir şeyi yazmayacağım.’ Yani içinde bulunulan durum ve şartlardan dolayı insan inandığı her şeyi yazmayabilir. Gerçi bunu aştı. İnandığım her şeyi yazamayacağım diyordu ama inandığı bazı şeyleri yazıyordu. O zaman da gazete ile ilişiği kesiliyordu. Pek çok meziyeti var. Pek çok büyük insanın bazen de kusurları oluyor. O kusurları olmasa deha olacak ama azim yok. Galip Erdem’de hırs, azim, ihtiras yok. Yazarsa yazar, yazmazsa yazmaz. Yani biraz tembel tarafı da vardı. Kendisinden yazı almak son derece güçtü. Oturur rahat yazardı.
Amerika Afganistan’a girdiği zaman dünyanın desteği yanındaydı. Çünkü teröre karşı mücadele ediyordu. Algı o yöndeydi. Aslında Amerika’nın Afganistan’a girişi Çin için çok beklenmedikti. Onun için BM’de Çin çekimser kaldı. Afganistan’a giriş kararının onaylanması sırasında Çin’in veto hakkı vardı. Veto verseydi Amerika oraya giremezdi ama Çin hiçbir zaman tek kalmaz. Tek kalmamak için de veto hakkını kullanmayıp çekimser kaldı. Çin açısından durum şuydu: “Biz Amerika’yı hep denizden bekledik ama arkamızdaki karaya geldi oturdu.” diye algıladı. Üstüne üstlük böyle algılamakla kalmıştı bu hamle Şangay İşbirliği Örgütü’nü de çatlatmıştı. Şangay İşbirliği Örgütü daha 3 ay önce kurulmuştu. Örgüt bu hamleyle ölü bir örgüt haline gelmiş oldu. Niçin? Çünkü Özbekistan aktif olarak Amerika’nın Afganistan operasyonuna destek verdi. Kırgızistan üs verdi, Kazakistan asker yolladı. Dolayısıyla Şangay İşbirliği Örgütü’nde ciddi bir çatlak oldu.
Reklam
Birbirini suçlamak ve beğenmemek çok kolay. Birliği sağlamak kolay değil, zor iş. Çünkü çok değişik rüzgârlar esiyor. Hele bir siyaset var ki ele geçirmiş çete siyaseti, Türk milletini ve devletini tasfiye etmeye çalışıyor. Adam 1991’de Necmettin Erbakan’a verdiği raporda diyor ki 1991’de bir seçim ittifakı yapılmıştı ya partiler arasında ‘Irkçı, faşist Türkeş’le yapılan işbirliği Güney Doğu’da bize şu şu grupları kaybettirdi. Buna karşı yeniden tedbir almalıyız. Onlardan uzat durmalıyız. Milliyetçi, muhafazakâr parti diye bizi tanıtıyorlar. Bir öyle değiliz.” Şimdi de gitmiş Alpaslan Türkeş’in mezarını ziyaret ediyor. Ahlaki bir mesele var burada. Bu 1980 Darbesi var ya bizi mahveden budur. Başka hiçbir şey değil.
80 yıllık ömrünü Türkiye ve Türk milliyetçiliği için harcayan, bu uğurda çeşitli işkenceler, tabutluklar, sürgünler, sevinçler, üzüntüler yaşayan Türk milliyetçiliğinin ve Ülkücü Hareketin efsane lideri Alpaslan Türkeş zekâsı, otoritesi, karizması, ülkü ve dava adamı yönüyle Cumhuriyet’imizin yetiştirdiği nadir devlet adamlarından biridir. O, cesur bir asker ve etkili bir siyasetçi olarak fikir ve siyaset dünyamızda öne çıkmış bir liderdi. Türk milliyetçiliği fikrine canlı ve dinamik bir hareket kazandırmış, Atatürk’ten sonra küllenen Türk milliyetçiliğini yeniden alevlendirmiş ve milliyetçilik meşalesini gelecek nesillere emanet etmiştir. Alpaslan Türkeş, son yüz yılın önemli şahsiyetlerinden biri olarak tarihte iz bırakan liderler arasında yerini almıştır....
Cumhuriyetimizi kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de bir hayali vardı. Bağımsız bir Türk Devleti kurmak, Atatürk Milli birlik ve beraberlik içinde bütün güçlükleri yenmesini bilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuştur. Atsız’ın hayali ise gelecekteki muhteşem Türklüğün hayali idi. Atsız’ın Türklüğe olan derin sevgisi ve yaptığı hizmetleri, milletimiz tarafından gün geçtikçe daha iyi anlaşılacağı kanaatini taşıyorum.
Yarabbi Türk’ü Yücelt...
1991 yılı idi. Azerbaycan’da idik. 6 kişilik bir ekiple gitmiştik. Elçi Bey 1990 yılında gittiğimizde yasaklı durumdaydı. 1991’de gittiğimizde ise yasağı kaldırılmıştı. Dolayısıyla Halk Cephesi’nde bizi misafir etmek istedi. Biz de heyet olarak gittik. Orada gece bir buçuğa kadar sohbet ettik. “Hazar Denizi yükseldiğinde Türkler de yükselir.” dedi ve bunun üzerine kalktık gece Hazar Denizi’ne gittik. Tepemizde ay ışığı vardı. Hazar’ı gittik ve orada ölçümler yapıldı. “Hazar yükseliyor mu?” diye ve Hazar’ın yükseldiğine kanaat getirildi. Onun üzerine Turan Hoca ile Elçi Bey’i görmeliydiniz. Elçi Bey hasta ve dalgalar boyumuzu aşıyor. İnsanlar kenardaydı ve ben de mesleğim gereği yanlarındayım. 45 dakika orada dualar edildi. Bu kadar gözyaşını ben hayatımda görmemiştim. Orada Hazar’ı gözyaşı ile suladık. Dua ediyorlar “Yarabbi Türk’ü Yücelt.” Mealinde. Arkasından şiirler başlıyor. Turan Hoca da şiir okumaya başlıyor. Elçi Bey’le karşılıklı atışma yapıyorlar. Her ikisinin de hafızasında ben bu kadar çok şiir olduğunu ben orada gördüm. Teybimi açmış ve kaydetmiştim. Ama onun kayboluş hikâyesine yandığımı burada anlatmak istemiyorum. Orada yaşadığım duyguyu ve yükseliş heyecanını hiç unutmadım ve sizin de aynı heyecanı yaşadığını düşünüyorum.
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.