Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dostoyevski

İzzet Tanju

Dostoyevski Gönderileri

Dostoyevski kitaplarını, Dostoyevski sözleri ve alıntılarını, Dostoyevski yazarlarını, Dostoyevski yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Parasızlık yakasını bırakmadı hiç. Bu yarası hep deşildi. Pintinin teki olan babası, beş parası olmadığını, kendisi öldükten sonra ele güne muhtaç olacaklarını söyler dururdu çocuklarına. Delikanlı çağından başlayarak, para sahibi olmak, kimseye bağlı kalmamak bir saplantı olur Dostoyevski'de.
Eserleri hep bomba etkisi yapmıştı. Tedirgin etmiş, coşturmuş, korku salmıştı. O dönemde yaşamış biri Budala'nın çıkışını şöyle anlatır: "Herkes bir coşku seline kapılıp gitmişti. Kulüplerde, konaklarda, trenlerde, her yerde şöyle konuşuluyordu: "Dostoyevski'nin son romanı bir hârika! Okuyun. Son sayfasına kadar elimden bırakamadım."
Reklam
Balzac, Goethe, Tolstoy.. onlar da düşündürür, beğendirir. Ama bunu anlatarak yaparlar. Dostoyevski sezdirerek, usul usul işleyerek yapar bunu. Uzak durmaz, size sokulur. Görünmez, duyulur. Coşturup yakalar sizi. Bıraktığı etkide afallatan, büyüleyen bir şey var. Okuyanı yanına çekiyor. Kimse direnemiyor. Öne darmadağın edip sonra topluyor.
Gerçek yurtsever, kendi uygarlığı geri durumdaysa, bunu gizlemez...
Soylusu, siyasi suçlusu, ötekiler gibi zincire bağlıydı. Yedikleri birdi, giydikleri birdi. Aynı işe koşuluyorlardı. Okumayı bırakmak zorundaydı. Kutsal Kitaptan başkasına izin yoktu. Öbür mahkûmlar için bu tasa değildi. Dostoyevski'nin dört yılı işte böyle bir ortamda geçti. Zindandaki dördüncü yılında, hep salıverileceği günleri sayıkladı.
Kalan süreyi üçe ayırdı. İki dakika dostlarına veda edecek, iki dakika düşünecek, bir dakika da yeryüzüne son kez bakacaktı.
Reklam
"Karar okunacak, şapkalarınızı çıkarın!" Çıkardılar. Şakakları zonklatan bir soğuk. Her birinin suçları sayıp döküldü. Hükme göre, "...Dostoyevski, ortodoks kilisesi hakkında saygısız bir dil kullanan edebiyatçı Bielinski'nin mektubunu yaydığı, devrimci kitaplar okuttuğu için kurşuna dizilecektir.
Arkadaşı Milyukov anlatıyor: "...Puşkin'in Yalnızlık adlı şiirinin son kıtasını Dostevski'nin kendinden geçerek okuyuşu hâlâ kulaklarımda: "Bir gün görecek miyim boynundaki zinciri Kopardığını halkın? Hükümdarın pençesi Gevşeyecek mi bir gün? gözyaşı dinecek mi? Güneşin doğduğunu bir gün görecek miyim?"
Petraşevski Grubu
Dostoyevski, ilk gidişinde hoşlandı bu çevreden. Bir yerlere tutunmak, yalnızlığını unutmak istiyordu. İyi kötü bir inancı olsun istiyordu. Gençler ateşliydi, cana yakındı. Hele kitaplık, Dosto'nun bayıldığı "yasak kitaplarla" doluydu. Kardeşi Mihail'i de götürmeğe başladı.
“Bil ki, ‘mutlu son’ diye bir şey yoktur. Çünkü, bir şeyde ‘son’ varsa orada mutluluk yoktur!”
75 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.