Doyumsuz Zevkler Quotes
You can find Doyumsuz Zevkler quotes, Doyumsuz Zevkler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Yani fahişeler çok basit yaratıklardır, yatar kalkarsın ve paralarını ödersin. Hiçbir zaman sorun çıkarmazlar, her şey yerli yerindedir ve bir daha da aklına bile getirmezsin. Ama saygın bir kadın söz konusu olduğunda, işin içine sohbetler ve duygular karışır. Çoğunun sorun yaratmakta üstüne yoktur. Sonunda bütün bunlara değecektir mutlaka ama öncesinde epeyce bir sorun yaşarsınız. Bir erkeğin dikkatli olmasında yarar vardır."
“Şuraya yazıyorum: Hiçbir hanımefendi bugüne kadar bir beyefendiyi değiştirmeyi başaramamıştır; ne ikna yeteneğiyle ne de başka türlü.”
Güven duygusu yalanlarla olduğu kadar yanlış varsayımlarla da kolayca zedelenebilirdi.
Kadın bakışlarını çevirmeden, her erkeğin dikkatini çekecek bir şekilde, hatta meydan okurcasına çenesini kaldırdı. Bu bakış ve meydan okuma dünyanın kuruluşu kadar eskiydi, ta Havva'nın Adem'i fazla olgun bir meyveyle baştan çıkardığı gün kadar eski ve bilindik.
Bütün evlilikler bir çeşit kumardır.
bütün evlilikler bir kumardır aslında. insan, çevresi tarafından sevilen, sayılan, iyi bir aileden gelen ve nazik bir adamla evlenerek şansını arttırmaya çalışıyor işte.
Sayfa 40Kitabı okudu
“lordum, sizi rahatsız etmediğimi umarım.”
“ne istiyorsunuz, reading?”
“kız kardeşinizi.”
Sayfa 297 - griffin ahshdhdhdjjdKitabı okudu
Sevgi -mutluluk- bunlar gerçekte çok sık rastlanan şeyler değildir. Bazı insanlar hayatları boyunca mutluluğu bulamazlar.
"Birbirimize, farklılıklarımız sayesinde bu kadar uygun olduğumuzu düşünüyorum,” diye devam etti Griffin. Çenesi Hero’nun parmak uçları altında hareket ediyordu. “Thomas’la bir yıla kalmaz sıkıntıdan ölürsün. Eğer benim karakterime benzeyen bir hanım bulsam, birkaç ay içinde birbirimizi parçalardık. Ama sen ve ben, ekmek ve yağ gibiyiz.”
Hero homurdandı. “Çok romantik.”
“Sus,” dedi Griffin, sesinin ciddi çıkmasını sağlamaya ve gülmesini bastırmaya çalıştı.
“Ekmek ve yağ gibi,” dediği sırada Hero çenesini okşadı. “Ekmek yağ için istikrarı ve gücü sağlar, yağ ise ekmeğe lezzet verir. Bir arada mükemmeldirler.”
Hero’nun kaşları çatıldı. “Ben ekmeğim, değil mi?”
“Bazen.” Sesi gür fakat alçak ve gizemliydi. Konuştukça avuç içine dokunan nefesini duydu. “Bazen de ekmek benim, sen yağsın. Ama hep bir arada oluruz. Bunu anlıyorsun, değil mi?”
"Benim tek bildiğim, çayırdaki kuşun sesini kafestekine tercih ettiğimdir.”
“Ya, öyle mi? Peki kuşun durumunu hiç düşündünüz mü?” diye sordu Hero son derece sakin ve içten bir sesle. Artık kuşlardan bahsetmiyorlardı. "Ya kafesteki kuş kendini birinin himayesindeyken çok daha güvende hissedecekse? Ya etrafta kendisine göz kulak olacak kimsenin bulunmadığı o açık alanlardan korkuyorsa?"
Griffin bir süre sessiz kaldıktan sonra alçak bir sesle cevap verdi. “Kuş, çayırların sunduğu özgürlüğün tadına varmadan bundan nefret edeceğini nasıl bilebilir ki?”