1938 YILINDA BİR GÜN Çinli arkeolog Pu Tek, Çin'le Tibet'i ayıran sınırı oluşturan Bayan-Kara-Ula dağlarındaki mağarada esrarengiz işaretler ve bir çeşit hiyeroglifle kaplı yuvarlak taşlar buldu. Yapılan ilk incelemelerden sonra bu taşların 12.000 yıl öncesine ait olduğu anlaşıldı. Taşların üzerindeki işaretlerle yazıları çözebilmek için 24 yıl
“Samanyolundaki durağan yıldızların sayısı 100 milyar olarak hesaplanmıştır, hayat taşıyabilecek gezegenlerin sayısı da en azından 18.000 kadar tahmin ediliyor. Dünyanın başlıca gözlemevleri uzaydan gelen sesleri başka bir deyimle mesajları kaydediyor.
Buna rağmen insanların büyük bir kısmı dünyamızın dışında bize benzer ya da bizden bütünüyle ayrı bir hayat biçiminin varolabileceğini kabul etmek istemiyor. Aslında bu, bir kabul etme meselesi değil, bir çeşit kaygısızlık, bir korkudur. İnsan rahatını ve kurulu düzenini bozabilecek şeylerden bucak bucak kaçar ve kurulu düzeni sürdüren, koruyan geleneklerden kopmak istemez.”
Ay’a ayak basmakla uzay Fethinin İlk aşamasında başaran insanoğlu İlkin yakın gezegenleri Ardından da uzak dünyaları keşfetmeye hazırlanırken kendi dünyasının bir çok esrarını Çözemediğini Unutuyor ya da bilmezliğe geliyor