Sözler ve Alıntılar
Cengiz Han"ın Ong Han'ın Kızını İstemesi Ve Ong Han'ın Cevabı
...Ve Cengiz Han, tüm Dünyayı kapsayan bu kadar çok insanıbir araya getirdiğinde, dünyanın büyük bölümünü fethetmek istediğini kendisine söyledi.
Bunun üzerine elçilerini Ong Han' a, yani bizim Rahip Jean dediğimiz kişiye göderir; aslında onun, talebine hiç kulak asmayacağını bilmektedir; ve bu İsa'nın doğumundan 1200 yıl sonra olur. Cengiz, onun kızını karılığa istediğini bildirir. Ve Rahip Jean, Cengiz Han'ın kızını karılığa istediğini duyunca bunu büyük bir hakaret olarak kabul eder ve bundan büyük bir kızgınlık duyar. Öfke ve kızgınlık içerisinde bağırmaya başlar ve habercilere şöyle der:
"Cengiz Han benim kızımı karı olarak istemeye utanmıyor mu? Benim adamım ve kölem olduğunu bilmiyor mu? Geri dönün ve ona deyin ki kızımı ona karı olarak vermektense yakarım! Ve yine benden yana ona söyleyin ki efendisine karşı hain ve sadakatsiz olduğu için onu en kötü ölümle yok etmem gerekiyor."
Not: Buradaki hata önemsizdir, çünkü Moğol tarihi olayı 1202'ye yerleştirmiştir Anlatıya gelince, tarihsel olgulara kabaca denk düşmektedir, şu farkla ki Cengiz Han kızını kendisi için değil oğlu Cuci için istemiştir.
Sayfa 141 - Ötüken Yayınları
Sarrazenlerin Hristiyanlardan nefret etmesine şaşmayın: Bunun nedeni peygamberleri Muhammed'in onlara verdiği lanetli yasa gereği, onların imanını izlemeyen tüm diğer insanlara yapabilecekleri kötülüklerin günah sayilmayacagini ve onlardan her şeylerini alabileceklerini buyurmasidir. Ve eğer Hristiyanlar onları öldürür ya da onlara karşı bir kabahat işlerse bunları kendi kardeşleri şehit kabul eder. Bu nedenle çok kötülük yaparlar, efendilerinden cekinmeseler daha fazlasını da yaparlar. Dünyadaki tüm Sarrazenler aynı biçimde davranır. Ölüm döşeğinde, din adamları yanlarına gelir ve Muhammed'in Tanrının gerçek elçisi olduğuna inanıp inanmadıklarını sorar; inandıklarını söylerlerse o zaman kurtulacaklarını söylerler. Böylece Tatarları ve başka bir çok halkı kendi yasalarına çekerler, çünkü günah işlemekte çok ozgurdurler ve onların yasalarına göre hiç bir günah onlara yasak değildir
Sayfa 85 - Ötüken neşriyat
Hülagü Han'ın Bağdat'ı Ele Geçirmesi ve Halife'nin Cimriliği Üzerine
Hülagü Bağdat'ı fethedip girdiğinde, Halife'nin elinde altın, gümüş ve başka hazinelerle dolu bir kule buldu, bu öyle doluydu ki kimse hiçbir yerde böylesini görmemiştir. Ama Halife pinti olduğu için ne yeterli bir ordu edinmeyi ne de atlılara hediyeler vermeyi bildiğinden, felaketten kaçamadı. Hülagü bu büyük hazineyi gördüğünde büyük bir hayranlık duydu, Dünya'da bu kadar çok altın olabileceğine güçlükle inandı ve Halife'yi çağırttı ve huzuruna çıkardı. Sonra dedi ki: "Halife söyle bana, bu kadar çok hazineyi niçin biriktirdin? Cimriliğin karşısında şaşkına döndüm ve süvariler ve halkına dağıtmayı ya da vermeyi reddedecek kadar cimri olmana pek şaşırdım. Ne yapacaktın bunu? Senin düşmanın olduğumu, seni ele geçirmek ve senin mirasını kaçırmak için büyük bir orduyla üzerine geldiğimi bilmiyor muydun? Bunun öğrendiğinde, niçin hazineni alıp seni ve şehrini savunmak için süvarilere ve askerlere vermedin?"
Sayfa 76
Cengiz Nasıl Tatarların İlk Hanı Oldu?
Bunun üzerine İsa nın vücut bulmasının 1187. yılında Tatarlar kendi yerlilerinden yeni bir efendi ve Kral seçtiler, adı onların dilinde Cengiz Han'dı. Çok değerli, çok sağduyulu ve çok yiğit biriydi; ve size diyorum ki kral seçildiğinde, öyle ılımlı ve adaletli yönetti ki herkes tarafından sevgi ve saygı gördü, bir efendi olarak değil, ama bir Tanrı olarak kabul gördü: Bu nedenle, onun iyi ünü sayısız ülkeye yayıldığından, bu yabancı bölgelere yayılmış dünyadaki sayısız Tatar ona geldiler ve onu efendi olarak kabul ettiler.
Sayfa 140 - Ötüken
Marco Polo nun gözünden Kürtler
Ve bu krallığın (Musul Krallığı) dağlarında Kürt denen insanlar yaşar. Bunlar Nasturi ve Yakubi Hristiyanlardir. Içlerinden bazıları Sarrazendir (Müslüman) ve Muhammed'e taparlar; cesur ve iyi okçudurlar, ama çok kötü insanlardır, tacirleri rahatlıkla soyarlar.
Sayfa 75
Polo nün eserinde tarihî yanlışlıklar
Ve kardeşler Berke nin topraklarında tüm bir yıl kaldıktan sonra Venedik e geri dönmek istediklerinde Berke ile Doğu Tatarlarının beyi Hülagü han arasında en şiddetli savaşlardan biri patlak verdi. Tüm güçleriyle birbirlerinin üzerine yürüdüler ve taşkın bir öfke ile dovustuler; her iki taraf da ağır kayıplar verdi ama sonunda Hülagü, Berke yi yendi. Berke nin ordusu büyük bir bozguna uğradı ve ülkesini Hülagü fethetti.
Sayfa 46 - Ötüken