İnsanların dünyevileştiği bir zamandayız dedik. Neden buradayız ve neyin peşindeyiz? Sorularına Allah'ı tanımak ve ebedi bir hayatı kazanmak için buradayız ve hal ve hareketlerimizle bunun peşindeyiz cevabını verebiliyorsak ne mutlu bize! Aksine ekmeğimizin, çürümeye ve bizi terk etmeye mahkûm bedenimizin rahatının peşindeyiz diyorsak yazık! Hem de çok yazık!
"Anla ki, bu hayat madem kâinatın en büyük neticesi ve en azametli gayesi ve en kıymettar meyvesidir; elbette bu hayatın dahi kâinat kadar büyük bir gayesi, azametli bir neticesi bulunmak gerektir.”
Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam şöyle buyurdu: "Mal çoğaltma yarışı sizi gafil bıraktı. Ademoğlu 'malım malım' der. Yiyip tükettiğinden, giyip çürüttüğünden başka ne malın var ki? Allah yolunda verdiğini ise ebedi kıldın. İşte gerçek malın budur."
Allah Resulü aleyhissalatu vesselam şöyle der: 'Ben dünyaya ne yapacağım. Muhakkak benim ve dünyanın misali sıcak bir günde sefere çıkmış bir kişinin misali gibidir; bir ağaç görür, bir an gölgesinde oturur, sonra kalkıp terk eder.’