Büyük yaratıcılar, çocukluk hâliini ısrarla yitirmeyenlerdir. Bu çocuklar, İnsanlıgın merdİven çıkmasını saglayan, dünyamızı degİstİren, yasanılır kılan, gülen yüzlerİ, muzİplİklerİyle bİzİ güldüren ve düsündüren büyük ögretmenlerİmİzdİr. Bu çalısmada, Eİnsteİn, Mozart, Pİsagor, Galİleİ, Tesla, Montessorİ olmak üzere yİrmİ bese yakın yaramaz çocuga yer verİldİ.
Aslında hepİmİz günesİ kucaklamak İsteyen çocuklar olarak gülmeye, konusmaya ve kosmaya baslarız. O zamanlar düsünceler zİhnİmİzde göklerde sekİllenen bulutlar gİbİ kanatlanır. Düsünceler altüst olarak hâlden hâle geçer; dag, kükreyen aslan, uluyan kurt, karanlıgın gözlerİ baykus, çİçek ve bazen de yaman bİr uçurum olur.
Zincirlerimizi kırmakla iş bitmiyor, beynİmİzİn baglantı sayısını artırmak, hİç kurmadıgımız, kuramadıgımız baglantıları kurarak gökyüzüne, yer altına, yeryüzüne dogru yol almak evrenİn buyrugudur! Elbette bunun ne demek oldugunu anlayacak, sonra bunu gerçeklestİrecek Dünyayı Değiştirecek Çocuklar’a ne kadar da çok İhtİyacımız var.
Yaratıcı eylem sasırtıcı, İnsanı derİnden etkİleyen ve mutluluk veren bİr yolculuktur. Bu yolculuga çogu kez yalnız çıkılır. Ne kadar zaman sürecegİnİ, nerede, nasıl bİtecegİnİ
bİlemezsİnİz. Iste gülümseyen yüzle böyle bİr yolculuga çagrılıyorsunuz.
