Dünyayı Sarsan Beş Gün
Nicholas BestDünyayı Sarsan Beş Gün Gönderileri
Dünyayı Sarsan Beş Gün kitaplarını, Dünyayı Sarsan Beş Gün sözleri ve alıntılarını, Dünyayı Sarsan Beş Gün yazarlarını, Dünyayı Sarsan Beş Gün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Resim yapabildiği ve onları duvara yansıtabildiği sürece, anne babasının yokluğunu, Almanları ve geçen beş senenin korkunç olaylarını unutabiliyordu.
Sayfa 393 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Kim ki bir insanın hayatını kurtarır, o tüm dünyayı kurtarır.
Sayfa 392 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Kalabalıkların nasıl aydınlatıldığı ortadaydı!
Sayfa 390 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Saatlerce sürmüş gibi gelen o anın durağanlığını tarif edemem.
Sayfa 383 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Büyük adamların yaptıkları işler, yaratıcıları bu hayattan gitmeden tam olarak tesir gösteremezler içinde bulundukları devir tarafından anlaşılamazlar … Kaderin verdiği bir görevle yolundan sapmadan yürüyen, bu yol ne kadar çetinleşse ve hatta şehit olmayı gerektirse dahi vazgeçmeyen bir insandan daha kahramanca ne olabilir ki?
Sayfa 348 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Barış, herkesin aklına düşürülmüş, şimdi de zalimce önlerinden alınıp daha önce hiç olmadığı kadar uzağa konulmuştu.
Sayfa 319 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
“Direnmeden teslim olmak, bir asker için en aşağılayıcı durumdur.”
Sayfa 298 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Koşulsuz teslimiyet, Almanya’nın tek seçeneğiydi.
Sayfa 256 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
İşleri bittiğinde doktorlar Mussolini’yi tekrar dikti. Beyni parçalara ayrılmıştı, lakin ABD’de daha kapsamlı bir şekilde incelenmek için Amerikalılar bir kısmını aldı.
Sayfa 236 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Kadına sordu: “Nasıl oldu da Mussolini bu insanları yirmi sene boyunca idare etmeyi başardı?”
Sayfa 237 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Ağ daraldıkça büyük balıklar yüzeye çıkıyordu ne de olsa.
Sayfa 212 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Ne var ki, Hitler hiçbir yere gitmiyordu. Bunu aklına koymuştu.
“Kararımı biliyorsunuz Herr Doktor,” dedi Göbbels’e. “Söylenecek başka bir şey yok.”
Göbbels’e, kendinin yerine onun kaçmasını tavsiye etti.
Sayfa 192 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Vuruşma o kadar yoğundu ki, güneş gözden kaybolmuş, havaya yükselen bir duman ve toz bulutunun ardında yok olup gitmişti.
Sayfa 179 - Kahve YayınlarıKitabı okudu
Renkleri kül gibi beyazdı, neredeyse maviye çalıyordu, kaburgaları dışarı fırlamıştı, kolları bir süpürgenin sapı kadardı, bacakları da.
Sayfa 139 - Kahve YayınlarıKitabı okudu