Düşlerimi Süsleyen Şehir
Bayram BozyelDüşlerimi Süsleyen Şehir Sözleri ve Alıntıları
Düşlerimi Süsleyen Şehir sözleri ve alıntılarını, Düşlerimi Süsleyen Şehir kitap alıntılarını, Düşlerimi Süsleyen Şehir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşar Kemal Van denizi'nin dünyanın en mavi denizi olduğunu söylemekle yerden göğe kadar haklıdır.
Bütün ilkeler gerçek insan hikâyelerine dayanırlar.
Süphan Dağı'nı izlerken içimde acıyla karışık bir duygu depreşir. Daha çocukluğumdan beri yüzlerce kez dinlediğim sîyamend û xecê'nin hüznüdür belki
Dicle Mezopotamya'dır. Dicle uygarlıktır. Geçtiği, gezdiği bütün coğrafyalara sadece bereketi değil, uygarlığı da taşır.
farklı bir duygu yaşadım
Kendini van denizi'nin koynuna bırakarak süzülen biri, güneşe ve göğe, bütün dünya denizlerindeki insanlardan daha yakındır.
Yara soğudukça ağrısı artar. Zaman geçtikçe yaşadığınız kaybın büyüklüğünü anlarsınız.
Gecenin en karanlık anı aydınlığa en yakın andır
Dicle dehşetli bir sudur ama aynı anda adildir de. Bereketin ve uygarlığın kalıcılığı adil olmasından geçer...
Eğer Diyarbakır'ı görseydim bir şehir nasıl olur, onu öğrenmiş olacaktım.
Dicle tek başına akıp giden değil, kardeşi olan ve onunla birlikte anılan bir nehir! Onun milyonlarca yıllık öyküsü hep Fırat ile birlikte anılmıştır.
Varto'ya varmadan önceki Abdurrahman Paşa köprüsü ise hüzün ve kalleşliğin simgesi sanki.
O Ehmedê xanî ki, doğubilimci Rus akademisyen orbelli tarafından İranlı Firdevsi, Gürcü Rustaveli ile birlikte doğunun en büyük üç şairinden biri olarak kabul edilir. İşte bu büyük ozan, bir ulusun entelektüel kurucusu, bir tarihsel dönemin filozofu, bir coğrafya destanının yazarı Ehmedê Xanî, orada, kendi mütevazi türbesinde bizleri yüzyıllardır seyreder.
İshakpaşa sarayı'nı ziyaret edenlerin en büyük şansı, aynı zamanda büyük Kürt düşünürü Ahmedê xanê'nin türbesini ziyaret edebilme olanağını yakalamaları.
Bana sorarsanız, Van denizi Süphan Dağı ile bir ikiz oluştururlar. Biri olmadan diğeri eksik kalır sanki. Süphan oturmuş, deniz ise onun dizinde uzanmış gibidir ve bu bilmem kaç bin yıldan beri böyledir.
Evet, Diyarbakır uzun hikâye. Binlerce yıllık serüvenlerin karakutusu sanki. Aynı zamanda bir halkın dramatik hikâyesi.